Psikoloji

Psikolojik İlk Yardım: Nedir, Neden ve Nasıl Uygulanır?

Psikolojik ilk yardım, travma sonrası ilk sıkıntıyı azaltmayı ve kısa ve uzun vadeli uyumsal işleyişi desteklemeyi amaçlayan sistematik bir dizi yardım eyleminden oluşur. Özellikle son dönemlerde sıkça duyup gördüğümüz bu kavram, travmatik olaydan etkilenen bireyler için tartışmasız en önemli gerekliliklerden biri.

Gelin; ailemiz, arkadaşlarımız ve dünyadaki her bireye yardım edip destek olmaya olanak tanıyan psikolojik ilk yardım konusunu detaylıca inceleyelim.

Psikolojik İlk Yardım Nedir, Ne Değildir?

Dünya üzerinde sayısız yıkım yaratan afet, kaza ve terör gibi olağandışı durum ve olaylar yaşanmakta. Bireysel ve toplumsal düzeyde büyük etkileri olan bu durum ve olaylar, gerçekleştiği bölgede yarattığı çevresel hasarların yanında etkilenen bireylerin fiziksel ve psikolojik bütünlüğünün bozulmasına neden olur.

Hayatta kalan ve etkilenen bireyler, kaygı, stres, korku ve yas tepkileri gibi birçok duygu deneyimleyebilir.

Psikolojik ilk yardım, travma sonrası ilk stres ve sıkıntıyı azaltan ve kısa ve uzun vadeli uyumsal işleyişi destekleyen sistematik bir dizi yardım eyleminden oluşur.

Afet, kaza ve terör gibi olayların hemen ardından çocuk, ergen, yetişkin ve ailelere her türlü yardımın sağlanmasını kolaylaştıran erken dönem psikososyal müdahale yaklaşımıdır.

Bireylerin temel fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak ve olayın bıraktığı etkileri en aza indirmek önemlidir. Bu, psikolojik ilk yardım ile mümkündür.

Dünya Sağlık Örgütü, psikolojik ilk yardımı şöyle tanımlar:

“Ciddi kriz yaratan olaylar sonrasında, maruz kalan insanları desteklemek için insani, destekleyici, pratik yardım.”

Herkes psikolojik ilk yardıma ihtiyaç duymayabilir veya bunu istemeyebilir. Bireyi yardım konusunda zorlamamak, istediklerinde yardıma ulaşabileceklerini bilmeleri gerekir.

Bunların yanında psikolojik ilk yardım, bir tanı veya tedavi yöntemi değildir. Genellikle kolektif travma oluşturan olaylar sonrasında gerekli olan krize müdahale yöntemlerinden biridir.

Ayrıca sadece uzman psikolog veya psikolojik danışmanlar değil, herkes eğitimini alarak psikolojik ilk yardım uygulayabilir.

Psikolojik İlk Yardımın Amaçları

Travmatik olay sonrasında bireyler, fiziksel, ekonomik, duygusal ve psikolojik her yönden olumsuz sonuçlarla baş etmek zorunda kalır.

Psikolojik ilk yardım, bireylerin fiziksel veya psikolojik ihtiyaçlarını tespit etmeyi ve bunların karşılanmasını hedefler. Olaydan hemen sonra bireylerin ihtiyaçlarını belirlemek ve buna göre hareket etmek, uyum sağlama sürecini kolaylaştırır.

Bireyleri travmatik deneyimin uzun süreli etkilerinden korumak, psikolojik ilk yardımın başlıca amaçlarından bir diğeridir.

Olayın gerçekleştiği bölgede psikolojik triyaj yaparak daha fazla yardıma ihtiyacı olan kişilerin belirlemek amaçlardan bir diğeridir. Belirleme sonrasında bireylerin uzman veya destekleyici hizmetlere yönlendirmeleri yapılır.

Bunun yanında akut travmatik stres belirtilerinin ayırt etmek ve bu konuda bireylere rehberlik etmek amaçlanır. Stabilizasyona destek vermek de önemlidir.

Psikolojik ilk yardım, bireylerin daha fazla zarar görmesini engellemeyi, olası sıkıntılardan onları korumayı da hedefler. Gerekli fiziksel ve psikolojik güvenliği ve konforu sağlamak, bireyin başa çıkma becerisini geliştirmesine yardım eder.

Hayatta kalan bireylerin mümkün olan en kısa sürede aile üyeleri veya arkadaşları gibi sosyal destek kaynaklarına ulaşmasına yardımcı olmak da psikolojik ilk yardımın hedefleri arasındadır.

Bir diğer hedef ise, mümkün olduğunca normal yaşam rutinlerine dönmeyi kolaylaştırmaktır.

Psikolojik İlk Yardımın Önemi

psikolojik ilk yardım

Çevremizde, yakınımızda olan, görüp duyduğumuz doğal afet ve büyük kazalar gibi olaylar kolektif travma yaratır.

Özellikle bulunduğumuz coğrafya nedeniyle sıklıkla karşı karşıya kaldığımız depremler, toplumumuzdaki her bireyi doğrudan veya dolaylı olarak etkilemekte.

Dolayısıyla her geçen gün ülkemizin çeşitli yerlerinde yaşanan depremlerin geride bıraktığı psikolojik yıkım göz ardı edilemeyecek kadar önemli.

Bu noktada, erken psikososyal müdahale bireylerin psikolojik durumunu kontrol altına almayı ve kaygı, stres gibi olumsuz duyguları en aza indirmeyi sağlar.

Hayatta kalan bireylerin temel güvenlik duygusu sarsılır. Psikolojik ilk yardım, bireyin güvenlik duygusunu geri kazanabileceği ortamın sağlanmasını kolaylaştırır.

Bunun yanında afetin yaşandığı saha ortamlarında uygulanabilir ve pratiktir. Yaşam boyu tüm gelişim seviyelerine uygundur. Ayrıca kültürel farklılıklara karşı esnek bir tutuma izin verir. Çeşitli yaş ve geçmişe sahip her hayatta kalan birey için uygundur.

Pek çok araştırma, psikolojik ilk yardımın travmatik deneyim sonrası bununla başa çıkmaya, direnci artırmaya ve risk yönetimini sağlamaya yardımcı olduğunu göstermekte.

Psikolojik ilk yardım, travmatik olaydan etkilenen bireylerin her türlü güvenlik, sağlık ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması konusunda hızlı ve destekleyici faaliyetlerin uygulanmasına olanak tanır.

Bu nedenle, Amerikan Psikoloji Derneği, Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Ulusal Travma Sonrası Stres Bozukluğu Merkezi gibi kurum ve kuruluşlar, olağandışı durumların ardından ilk psikososyal desteğin önemini vurgular.

Psikolojik İlk Yardım Uygulaması

Kolektif travma yaratan olaylardan sonra psikolojik ilk yardımın etkili bir şekilde ne zaman, nasıl ve kimler tarafından uygulanacağını açıklayan birçok kılavuz bulunmakta.

Bu kılavuzlar, psikolojik ilk yardımın “Bak, dinle, ilişkilendir ve yönlendir” temel prensipleri ile çalışan müdahale yöntemi olduğunu belirtir.

Önce tehlikeleri ve güvenlik risklerini değerlendirmek gerekir. Ardından meydana gelen olay ve yardıma ihtiyacı olan bireyler, fiziksel yaralanmaları, temel ihtiyaçları ve duygusal tepkileri hakkında bilgi edinilir. Bunlar “Bak” ilkesinin gerektirdikleridir.

Yardıma ihtiyacı olan bireye yaklaşmak, kendinizi tanıtmak, ona dikkat verme ve aktif şekilde dinlemek gerekir. Empati yapmak, ihtiyaçlarını ve endişelerini sormak, bu konularda yardımcı olmaya çalışmak “Dinle” ilkesini ifade eder.

“İlişkilendir ve yönlendir” prensibi ise, ilgili bilgi, hizmet ve yardım kaynaklarını sağlamakla ilgilidir. Bireyin ailesi veya arkadaşlarıyla bağlantı kurmasına yardımcı olmayı ve sosyal destek sağlamayı içerir.

Bu ilkelerin temelinde psikolojik ilk yardım, eğitimini alan herkes tarafından olay sırasında veya sonrasında yürütülebilir.

Genellikle olayın gerçekleştiği sahada veya etkilenen bölgelerde uygulanır. Diğer yandan, ihtiyaç durumuna göre okul, hastane, iş yeri ve toplum merkezlerinde de gerçekleştirilir.

Psikolojik ilk yardım nerede uygulanırsa uygulansın, bireylerin güvenliği ve gizliliğin önemsenmesi ve sağlanması gerekir.

Tüm bu ilke ve gereklilikler doğrultusunda, kapsamlı bir afet/travma müdahalesinin ilk bileşeni olarak tasarlanan psikolojik ilk yardım, sekiz temel eylem etrafında inşa edilmiştir.

Bunlar: İlişki ve bağ kurma, güvenlik ve rahatlamanın sağlanması, dengeleme (stabilizasyon), bilgi edinme, temel ihtiyaçlar konusunda yardımcı olma, sosyal destek, bilgilendirme ve iş birliği kurulabilecek diğer hizmetlerle ilişkilendirmedir.

İlişki ve Bağ Kurma

Bu evre, psikolojik ilk yardım uygulayan ile hayatta kalan birey arasındaki iletişimin başladığı evredir. İnsanlarla iletişime geçmek her zaman kolay olmaz.

Yardım sağlayan kişinin bireyle konuşmak için izin alması, başlıca gerekliliklerden biridir. Daha sonra kendini tanıtması ve hangi amaçla orada olduğunu açıklaması gerekir. Bu, güvene dayalı bir ilişki için önemlidir.

İlk aşamada, bireylere temel ihtiyaçlarını sormak, su veya battaniye gibi gereksinimleri sağlamak önemlidir.

Güvenlik ve Rahatlamanın Sağlanması

Tüm afet ve olaylardan sonra, bireylerin güvenliğini sağlamak en önemli noktalardan biridir. Bireyleri güvenli bir alana götürmek, olası tehlikelerden korumak ve uzaklaştırmak gerekir. Bireylerin gizliliğini, mahremiyetini ihlal eden ve özellikle travmatik deneyimi tetikleyecek haber muhabiri veya etrafta toplanan diğer insanlardan korumak önemlidir.

Ayrıca bu evre, bireyin rahat ve psikolojik olarak güvende hissetmesi, kaygılarının azalmasına dair müdahaleleri kapsar.

Dengeleme (Stabilizasyon)

Afet sonrasında, hayatta kalanlar akut travmatik stres belirtileri gösterebilir. Özellikle ilk 24 saat içinde bireyler, yoğun tepkiler gösterir. Şok tepkileri, panik, aşırı korku, dalgınlık, sürekli tetikte olma ve mantıklı düşünmede zorluklar bunlardan bazıları. Bu belirtiler ve yoğunlukları kişiden kişiye göre değişir.

Tabi ki büyük travmatik bir olay sonrasında bazı belirtiler göstermek son derece normaldir. Fakat bu belirtiler, durumu kavrama gibi becerileri engelliyorsa, stabilizasyon gerekir.

Belirtileri yoğun yaşayan bireyleri rahatlatmak, sakinleştirmek ve stabilize etmek önemlidir. Bu noktada, bireyi sessiz bir yere götürmek, yönetilebilir duygu ve düşüncelere odaklanmalarına yardımcı olmak işe yarar.

Ek olarak, çevresine yönelmesini ve gördüğü bazı şeyleri tarif etmelerini istemek gibi “topraklama” tekniklerinden yararlanmak mümkün. Topraklama teknikleri, bireyin dış dünyaya odaklanarak duygularını dengelemeyi amaçlar ve oldukça işe yarar.

Bilgi Edinme

Bu evre, hayatta kalan bireyin fiziksel veya psikolojik ihtiyaçlarını belirlemeyi kapsar. Yardım sağlayan kişiler, ihtiyaçların gerektirdiği uygun müdahaleyi planlar. Bu doğrultuda gözlem yaparak ve ihtiyaç analiz formları kullanarak bireylerden bilgi alırlar.

Temel İhtiyaçlar Konusunda Yardımcı Olma

Psikolojik ilk yardımın en temel parçalarından biridir. Tespit edilen başta temel ihtiyaçlar olmak üzere çeşitli gereksinimlerin sağlanmasını içerir.

İhtiyaçların karşılanması, bireyin kaygılarının azalmasında, güven ve kontrol duygularının az da olsa artmasına yardımcı olur.

Sosyal Destek

Bu aşama, bireyin aile üyeleri gibi sosyal destek kaynaklarıyla yeniden bağlantı kurmasına destek olmayı içerir. Ayrıca yeni sosyal kaynaklar oluşturmak adına harekete geçmek, özellikle çocuk ve ergenler için yararlı olur.

Çünkü sosyal destek, travma deneyimi sonrası iyileşme konusunda önemli yer tutar. Tanıdıklarıyla bir araya gelen veya aynı travmayı yaşayan insanlarla bağ kuran bireylerin güven duygusu artar.

Bilgilendirme

Hayatta kalan bireyleri çeşitli konularda bilgilendirmek, psikolojik ilk yardım uygulamasının bir parçasıdır.

Olay hakkında doğru bilgi, sevdikleri, güvenlikleri, hakları ve ihtiyaçlarını ne zaman, nereden ve nasıl karşılayacağı konusunda bireylere bilgi vermek gerekir. Bilgilendirme, kaygının artmasını önleme ve stabilizasyonu sağlama açısından önemlidir.

Bunun yanında travma sonrası stres belirtileri ve bu belirtilerle başa çıkmaya yönelik psikoeğitimler vermek, mevcut endişeleri ele alma ve olumlu başa çıkma çabalarını destekleme konusunda yardım sağlar. Ek olarak basit gevşeme yöntemleri veya uyku iyileştirme gibi konularda kısa bilgilendirmeler faydalı olur.

İş Birliği Kurulabilecek Diğer Hizmetlerle İlişkilendirme

Hayatta kalan bireyin gerekli hizmetlerle, görevli kişi veya kurumlarla bağlantı kurmasına destek olmak, psikolojik ilk yardım uygulayanın yapması gerekenlerdendir.

Aynı zamanda psikolojik ilk yardım görevinin sonlanması, ekip değişikliği olduğunda sürece kimlerle ve nasıl devam edeceği gibi konularda bilgi vermek, bireyin uyum sağlaması ve herhangi bir aksaklık olmaması adına önemlidir.

Psikolojik İlk Yardımda Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Travma sonrası hayatta kalan bireylerin yaşadıkları olumsuzlukları en aza indirmek için psikososyal müdahale gerekir. Bir psikososyal müdahale içinde yer alırken zorluklarla karşılaşmak mümkün. Yardımcı olmak adına çabalarken durumu daha da kötüleştirebiliriz.

Dolayısıyla etkilenen bireye zarar vermeden doğru şekilde yardım etmek için bazı noktalara özen göstermek gerekir.

Bireylerin yaşadıklarını ve duygularını bazen anlamamız zor olabilir. Yaşadıkları veya sahip olduklarıyla ilgili varsayım, eleştiri ve değerlendirmelerden kaçınmak gerekir. Her zaman karşımızdaki kişiyle empati yapamasak da, onu anlamaya çalıştığımızı göstermek önemli olan.

“İyi olacaksın, boş ver.”, “Hayattasın buna şükret. Şanslısın” gibi söylemlerden uzak durulmalı. Sevdiklerini, evini kaybeden ve travma yaşayan birinin hayatta olduğu için mutlu olması beklenemez. İyi olacağına dair vaatlerde bulunmak da durumu kötüleştirir.

Bazen insanlar yardım almak istemez, yardımı kabul etmez. Yardım etmek için zorlamamak, buna saygı duymak gerekir. İstediği zaman yardım alabileceğini söylemek ve yardım etmeye istekli olduğunuzu göstermek en doğru yaklaşım olur.

Etkilenen kişiyle sürekli konuşmak gerekmez. Genellikle, sadece fiziksel olarak orada olmak, kendilerini daha güvende ve kendinden emin hissetmelerine yardımcı olur.

Bunun yanı sıra bireylerle sakin, açık ve net ifadelerle konuşmak gerekir. Doğru, ilgili ve yaşa uygun bilgiler vermeye dikkat etmek önemlidir. Sabırlı olmak, dikkatle dinlemek ve insanlara şefkatle yaklaşmak, iletişim kurma konusunda katkı sağlar.

Ayrıca bireyin kültürünü, yaşını ve cinsiyetini göz önünde bulundurarak uygun şekilde davranmak, psikolojik ilk yardım uygulamanın temelinde yer alır. Yardımın etkili olması için önyargıların farkına varıp bir kenara bırakılması gerekir.

Tüm bunların yanında bireyden aldığımız tüm bilgileri gizli tutmak, gizliliğe saygı gösterip onu korumak gerekir. Bu, hayatta kalan bireyin travmadan dolayı sarsılmış güven duygusuna daha fazla zarar vermemek için önemli.

Birlikte Güçlenmek

psikolojik ilk yardım

Her türlü afet veya kaza gibi kolektif travma yaratan olay sonrasında psikolojik ilk yardım, hayatta kalan her birey için bir hayli önem taşır.

Başta fiziksel olmak üzere psikolojik ve duygusal her ihtiyacı karşılamayı olanaklı kılar.

İnsanlar, psikolojik ve duygusal zorlukların üstesinden geldikten sonra güçlenirler. Zorlukların üstesinden gelmelerini sağlayan bu psikososyal müdahaleyi herkes uygulayabilir.

Birlikteliğin, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini en iyi bilen toplumlardan biriyiz. Bir eli tutmak, bir cümleyi dinlemek, bir bardak su vermek ve birlikte güçlenmek… Yine ve yeniden, tarihten bugüne olduğu gibi, her zaman birlikte güçleneceğiz.

Kaynakça

Ruzek, J. I., Brymer, M. J., Jacobs, A. K., Layne, C. M., Vernberg, E. M., Watson, P. J. (2007). Psychological first aid. Journal of Mental Health Counseling, 29(1), 17-49.

Demircioğlu, M., Şeker, Z., & Aker, A. T. (2019). Psikolojik ilk yardım: Amaçları, uygulanışı, hassas gruplar ve uyulması gereken etik kurallar. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 11(3), 351-362.

Özkan, B., & Kutun, F. Ç. (2021). Afet psikolojisi. Sağlık Akademisyenleri Dergisi, 8(3), 249-256.

Brymer, M., Layne, C., Jacobs, A., Pynoos, R., Ruzek, J., Steinberg, A., Watson, P. (2006). Psychological first aid field operations guide. National Child Traumatic Stress Network.

Psk. Arzu Nur Özkan

27 Mart 1998 tarihinde İstanbul’da doğdum ve doğduğum günden beri hayatın akışında kendi yolumu bulmaya çalışıyorum. Yeditepe Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve çift anadal programı ile Psikoloji bölümlerinden derece ile mezun oldum. Yazı yazmak her zaman sevdiğim bir hobim oldu. Psikoloji gibi alanları seven hepimizi bir araya getiren Kazan’da yazılarım sizlerle buluşacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir