Sinema

Çizmeli Kedi: Son Dilek İncelemesi

Çizmeli Kedi hakkında detaylı bir inceleme sizleri bekliyor.

Çocukluğunda Şrek ile büyüyenlerin hafızalarında yer etmiş Çizmeli Kedi hikâyesine daha yakından tanıklık ettiğimiz bir filmle karşınızdayız. Çizmeli Kedi: Son Dilek işlediği farklı temalarla çocuklukta bizi etkileyen boncuk boncuk gözlerin arkasına değerli anlamlar sıkıştırmayı başarmış.

Bu filmi ilk izlediğimde bunun çocuklar için uygun olup olmayacağını düşündüm. Çünkü ben de bu karaktere herkes gibi Şrek evreninde çocukken hayran kalmıştım. Şunu söyleyebilirim ki şimdiki çocuklar daha şanslı. Çünkü karşılarından hem hayran olabilecekleri hem de örnek alabilecekleri bir kahraman var.

Filmi izlemek oldukça keyifli ve eğlenceli. Bunun yanı sıra yetişkinlerin çok daha farklı çıkarımlar yapabilecekleri bir yapım olmuş. Metaforik anlatımlarının yanı sıra korku temasını çok iyi yansıtır. 

Çocuklar için de mükemmel görsel efektler ve tatlılıktan bayılacakları kediler barındırıyor. Farklı anlatılar sunan Çizmeli Kedi, hikâyesi ile beklentilerimin üzerine çıktı diyebilirim.

İncelemeye geçmeden önce değinmem gereken bir nokta var. Bir pedagog değilim ya da çocuk psikolojisinden anlamam. Fakat on yaşının altındaki çocukların filmi tek başına izlemeleri sakıncalı olabilir. Bu açıdan “ya içinde benim bildiğim tatlış çizmeli kedi var, nasıl bir sakıncası olabilir ki” diye düşünüp tablette bu filmi çocuğun önüne açıp yalnız bırakmayın, birlikte izleyin derim.

Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde animasyondan ilham alınarak Çizmeli Kedi: Son Dilek filminin animasyonlarının ortaya çıktığını da dile getireyim. Filmi izlerken de dikkatli gözlerin görselliği ve çizimleri bir filme çok benzeteceklerine eminim.

Çizmeli Kedi Konusu Nedir?

Çizmeli Kedi: Son Dilek Fragmanı

Bu evrene pek hakim olmayanlar için son dilek bir devam filmi. İlk filmde çeşitli olaylar yaşayan çizmeli kedi, hayatındaki heyecanı ve maceraya olan şehvetini kaybettiğini görürüz.

Dokuz hayatından sekizini kaybetmiş olan ve geriye sadece bir hakkının kaldığını fark eden çizmeli kedi kendini yaşamı ve yaşadıklarını sorgulamaya başlar. Çıkış yolunu ise yaşadıkları hayatları geri almakta bulur. Bu yüzden “Dilek Yıldızı” denilen, dilediği her şeyi gerçekleştiren gizemli yıldızın peşine düşer.

Ben filmi İngilizce olarak izledim. Bunun da en büyük nedeni seslendirme kadrosu. Çizmeli Kedi seslendirmesiyle ön plana çıkan ünlü oyuncu “Antonio Banderas” ve Kitty Softpaws seslendirmesiyle “Salma Hayek” çok iyi iş çıkarmışlar. Fakat Türkçesi’nin de iyi olduğunu tahmin ediyorum.

Çizmeli kedinin ilk filmini izlemeyenlerin konuyu kaçıracaklarını düşünmüyorum. Fakat bu filmi severseniz dönüp ilk filmi de izleyebilirsiniz elbette.

Korkusuz Kahraman

Kedimizin kendi mütevazilikten uzak müzikaliyle başlar çizmeli kedimizin yolculuğu. Sorduğu çok güzel bir soru var: “En sevdiğiniz korkusuz kahraman kim?” 

Sonuçta neden korkusun ki? Ona hiç insan eli dahi değmedi. Henüz daha ilk dakikalarda mükemmel bir kontrastla minicik bir kedinin vadinin en büyük devine karşı merhamet dilettiği sahneleri izleriz. Böyle olunca “korkusuz kedimizi korkutacak ne olabilir” diye düşünürüz ister istemez. 

Gel gör ki, insanların da korkulu rüyası olan zamanın akışına ve yaşlanmaya karşı elindeki kılıç paslanmaktan başka bir işe yaramaz çizmeli kedinin. Korkusuz kahraman olarak yıllarca üzerimizde etkisi büyük olmuş bu karakterin korkusunun tüylerini diken diken edişine tanıklık etmeye başlarız.

Dokuzdan Geriye Bir Kaldı

“Ölümün yüzüne gülerim ben” deyip koca bir kahkaha attıktan sonra ölümlerinin ne kadar aptalca olduğunu ve kendi canına değer vermeyip cidden gülerken canlarını yitirdiği anlara tanıklık ederiz. Bu ölümlerin her biriyse sarhoş, obur ya da kendi kibrine yenik düşerek ölüme davetiye çıkaran türden.

Bir yedi ölümcül günah metaforu yapmak zor değil bu sahnelerin bazılarında. En azından ben öyle çıkardım diyebilirim. Çünkü bazı ölümlerinde kendisini oburluk, kibir, şehvet ve öfke gibi hallerin içinde gördük. Ki zaten bu özelliklerin çoğuna normal hayatında da sahip kendisi. 

Neticesinde doktorunun yazdığı “biraz durul ve kalan son canını doğru kullan” reçetesini ciddiye almayan çizmeli kedi; asla emekliye ayrılıp “sevilecek bir kedi” olmadığını düşünür ve kendini bir bara atar. Sütünü yudumlarken de tüm bu düşüncelerini kifayetsiz çıkaran biriyle karşılaşır: Tırpanlı Kurt. 

İlk izlenimde bunun bir Azrail teması olduğunu ve dolayısıyla ölümle tanıştığını izleyici olarak anlıyoruz. Fakat çizmeli kedi için o sadece bir düşman. Burada kedi ve kurt tasvirleri de aslında yaşlanmanın simgesi olarak okunabilir. Çizmeli kedi bu düşmanla başa çıkamayacağını ve onu asla yenemeyeceğini anlayınca ilk defa farklı bir duygu ile tanışır: Korku.

Korkuyla Tanışıp Çizmelerini Gömmek

Hayatı yeşil kocaman gözlerinin önünden geçen kedimiz hayatında ilk defa o tatlı tüyleri diken diken olur ve korkuyla tanışır. İleride korku temasına daha fazla değineceğim. Fakat şunu söylemem gerekir ki bu film korkuyu tam anlamıyla doruklarına kadar işliyor. Çünkü her insanın hem merak hem de korku ikileminde düşündüğü “ölüm” temasına odaklıyor korkuyu.

Ölümden korkan ve doktorun reçetesini uygulamaya kara veren çizmeli kedi düello attığı bardan kaçar. Artık çizmelere layık olmadığını düşünüp cüppesini ve şapkasını çizmeleriyle birlikte gömer. Böylece çok sevilen kahraman kimliğinden uzaklaşır.

Sevilesi Bir Kedi

Doktorun asıl önerisiyse kedi besleyen bir teyzenin evinde huzurlu bir yaşam sürmeye başlaması. Fakat burada kendi alışkanlıklarından uzaklaşması lazım. Yani klasik bir kedi gibi yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Tuvaleti geldiğinde kedi kumuna gitmesi, yemek için ocağı değil herkes gibi mama sırasını beklemesi lazım. Bu duruma zor da olsa alışıyor tabi.

Burada köpekle taşınıp arkadaşlık kurar. Kahramanlık hikayesi sona eren kedimiz korkusuyla yüzleşmeden kendini bu yakın olmaya uzak olan köpek dostuyla farklı bir hikâyede bulur. Ve umutları sönüp yeni haline alışmaya, yaşlılığı kabullenmeye başlamışken “dilek yıldızı” diye bir şeyin varlığından haberdar olur.

Dilek yıldızını çalıp eski hayatına dönebileceğini, dokuz canını geri alabileceğini düşünüp çizmelerini gömdüğü yerden çıkartır. Fakat her şey planladığı gibi gitmez. 

Ölüm Takibi Bırakmaz

çizmeli kedi

Tüm peri masalı ve efsanelerin farklılıklarını izlerken ölümün de çizmeli kediyi izlediğini ayrıntılardan ve bazen de gözümüze sokularak görürüz. Bu süreçte yani dilek yıldızını bulurken aramıza yeni bir arkadaş daha katılıyor. Çizmeli Kedi’nin eski sevgilisi olan Kitty Softpows ile geçmişinin derinliklerine ineriz.

Bu üçlü dilek yıldızını bulmak için bir yolculuğa çıkarlar. Kitty Softpows’un kendi planları varken, aralarında en masumu yavru köpek (Perrito) dostumuzdur. Film de aslında bu üç arkadaşın birlikte karanlık ormana girmelerinden sonra başlıyor diyebilirim. 

Ölümün yanı sıra sevimli ama kötü niyetli ayıcıklar da var. Goldilocks onların arasında kendine gerçek bir aile kurmanın hayalini düşler. Jack Horner da kendi planladıklarıyla çizmeli kedili ve ekibimizin peşini bırakmaz.

Dostuluk Takımı

Jack Horner klasik bir kötü karakter olarak resmedilip dilek yıldızının peşine düşer. Fakat kendi içindeki vicdanı ile yüzleştiği anlara da tanıklık ederiz bazı sahnelerde. Ayıcıkların aile temsilleri oldukça ilham verici türden. Goldilocks karakteri ise kendini kabullenememenin, yine öz güvensizliğin bir yansıması olarak ayıların arasındadır.

Ailesini kabul edemeyen Goldilocks karakterini gerçek bir aile için dilek yıldızının peşinde olduğunu anlarız.Kitty ise içten içe çizmeli kediye olan hayranlığının yanı sıra güvenebileceği birini aradığı için dilek yıldızının peşindedir. 

Çizmeli Kedi zaten başlı başına bir karakter gelişimine sahip filmde. Başlardaki o öz güven, ölümle karşılaştıktan sonra kaybolur ve o eski atikliğini kaybettiğini çabucak anlaşılır. Korku onu yiyip bitirirken tutkusunu da köreltir.

Çizmeli Kedi sık sık panik atak geçirip git gide ölüme sürüklenir. Bir yandan da Kittyle olan aşklarını ve onu terk edişine üzülüp hatalarını düşünür. Perrito (ufak köpek) saflığı ve yaşadıklarından ders çıkarıp hüzünlü bir yaşam hikayesi olmasına rağmen umudu, sahip olduklarıyla mutlu olan bir karakter olarak anime edilir. Bu üçlü diğerlerinin arasından sıyrıldığı Perrito’nun değimiyle dostluk takımı olarak dilek yıldızını bulmaya çalışırlar.

Eski Güzel Şeylerin Yansıması

Çizmeli Kedi her filminde olduğu gibi kendine aşık ve bencil bir karakter. Fakat bu filmin sonlarına doğru başkalarına da değer vermeye başlamasını görüyoruz. Özellikle çizmeli kedinin önceki hayatlarıyla karşılamasında, eski güzel şeylerin yansımasını buz üzerinde görüp bazı şeyleri kabullenmeye başlar. Eski güzel şeyler pişmanlıkları da temsil ediyor. Sonuçta her güzel şey içinde pişmanlık da barındırır.

Bu yansımalarının arasında çizmeli kedinin bir karar vermesi gerekir. Tekrar yanlız çalışıp efsane mi olacak yoksa dileği mi paylaşacak mı? Ölüm tek tek yansımalarını kırarken o da içindeki korkuyu kırıp kaçmaya çalışır. Çizmeli Kedi aşkı, sevgiyi, dostluğu tekrar bulmak ve bazı şeyleri düzeltmek istediğini fark etse de bencilliği ağır basar.  

Son Dilek

Son sahnede ayıcıklarla Goldilocks hikâyesi tam ayarına gelir. Aileni olduğun gibi kabullenmeyi ve kendini bir şekilde onların içinde yer bulmayla bağlanır. Jack’in sonsuzluğa gömüldüğünü, Perito’nun yol göstericiliği ve dostluğa olan inancını kaybetmeyişini görürüz. Ve çizmeli kedinin korkuyla  yüzleşip sevgiyle, dostlarına olan güveni düşünüp tekrar bir olmasını izleriz.

Ölümü yenemese de ona karşı sonuna kadar savaşacağını öğrenir. Ve son dileğin gereksiz bir kavram olduğunu her şeyin olması gibi gerektiğini dilek dilemenin değil var olduklarına sahip çıkmanın önemini bizimle birlikte o da öğrenir.

Filmle alakalı aslında daha anlatılacak çok fazla şey var. Sizler Çizmeli Kedi: Son Dilek hakkında neler düşünüyorsunuz? Filmi izlemeyi planlıyor musunuz? Yorumlarda buluşalım.

Emre Turan

Merhaba! Az yiyen, çok okuyan ve yazmaya iştahı tükenmeyen bir gastronomi uzmanıyım. 1998 doğumluyum. Gastronomi üzerine lisans eğitimimi 2020 yılında tamamladım. 2022 yılında ise yüksek lisans eğitimime başladım. Yıllarca Türkiye'nin önde gelen tarif/içerik sitelerinden birinde food editorlük başta olmak üzere; yemek stilistliği, yemek fotoğrafçılığı, şef asistanlığı gibi farklı işlerle uğraşıp ekibe destek verdim. Ayrıca son yıllarda gastronomiye dair iki romanla uğraşıyorum. Tabaklarda ve yemeklerde süs sevmediğim gibi cümlelerimi de süsten uzak, dengeli bir şekilde kullanmayı tercih ediyorum.

2 thoughts on “Çizmeli Kedi: Son Dilek İncelemesi

  • E. Nihan Acar

    Hiç ilgimi çekmeyen filmi izleyesim geldiyse, dolu dolu içeriğin için kutlarım Emre. İlk fırsatta izleyip çocuklar için uygunluğunu test edeceğim. Ölümü ve korkunun çocuklara anlatılması gereken bir yaş var, ihtiyata davet etmekte haklısın. Kalemine sağlık.

    Yanıtla
    • Emre Turan

      Çok teşekkür ederim. Testin sonuçlarını merak ediyorum, paylaşırsan çok sevinirim <3

      Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir