ÖNERİ

Kitap Önerisi: Cthulhu’nun Çağrısı

Kitap önerisi köşemizde bu haftanın konuğu H.P. Lovecraft’ın kendi yazdığı mitosu olan Cthulhu’nun Çağrısı.

Bu bildiğimiz tüm mitoslardan daha karanlık ve korkunç. Nitekim Lovecraft’ın işi zaten daha önceki kitaplarında olduğu gibi okuyanın kalbine korku sarmak, onu rahatsız etmek ve ona hiç deneyimlemediği tekinsiz bir atmosfer yaratmak.

Yazarın çarpık anıları ve gerilimli hayat kaosundan beslenen satırları, okuyucuya korku hikâyeleri olarak ulaşıyor. Yeni bir mit arayışı olana son dönem yazılmış en korkunç miti sunuyoruz.

Kitabın İçine Doğru

Üç ayrı hikaye var, kitap önerisi eserde. Sonuçta hikâyelerin hepsi aynı dehşete çıkar: Cthulhu!

Birinci hikâye, bir profesörün bu canavar hakkında aldığı notlarla başlar. Profesörün Cthulhu hakkında veri toplamaya çalıştığını, gizemli hikayeler biriktirmesiyle anlarız.

Sonrasında ikinci bölümde dehşetin izleri sürülür. Bir heykelcik buluntusu bu mitosu tamamlar. Nasılsa her mitosta bir tanrı ve bir heykeli mutlaka olur.

Cthulhu adlı canavar zihinlere girerek insanları delirtir. Nitekim etkisi geçince kişi normale döner ama başına gelen hakkında hiç bir şey hatırlamaz.

Son hikaye denizde geçer. Gemi mürettebatı bu sefer bu canavarla karşı karşıya gelir ve hatta mücadele eder. Bu canavar sonsuza dek ölmeli ve dünya bu lanetten kurtulmalıdır. Peki bu yaratık ölümlü müdür?

Cthulhu ve Lovecraft

Cthulhu

‘R’lyeh’ deki evinde ölü Cthulhu düş görerek bekliyor’.

Mitosun özgün bir noktada şekillendiği yer burası. Ölü canavar rüya görüyor ve insanların zihnine girip dehşet saçıyor. Bu çok yaratıcı çünkü normalde ölü bir şeyden bir beklentimiz olmaz ama bu canavarın ölüsü bile dehşet saçıyor. Kitap önerisi eserde bu canavarın tasvirine baktığımızda korkunç bir anlatı ile karşı karşıya geliyoruz:

Yaklaşık bir buçuk metre uzunluğundaki pembemsi yaratıkların bir çift devasa sırt yüzgeci ya da zarımsı kanadı, bir dizi eklemli uzvu, kabuklu gövdeleri vardı ve normalde kafasının olması gereken yerde de çok sayıda güdük antenle kaplı, oval şeklinde bir yumru bulunuyordu.

Kitap önerisi eserde, Lovecraft’ın korkunç bir tasvir yaparken dokungaçlı, yüzgeçli ve kabuklu tasvirleri deniz canlılarına özgü özelliklerin toplamından oluşuyor. Nitekim Cthulhu da denizi yararak ortaya çıkıyor ve kendini gösteriyor.

Görsel tasvirin yanında koku ağırlıklı bir anlatım var ki dehşeti tiksintiye çeviren bir durum bu. Yazar duyuları çarpık ve kötücül ele alıyor. Gördüğünüze, duyduğunuza ve hatta kokladığınıza pişman olmanızı istiyor.

Lovecraft, yaklaşık yüz sene önce yazdığı bu eserde yeni bir mitos uyarlaması olsun, onunla özdeşleşen dokungaçlı canavar temsilleri olsun orijinalliğini koruyor ve okuyana kısadan bir mesaj veriyor:

Asıl bilinmeyenden, görüntüsünün biçimsizliği zihninin kenarından yitip giden o antik canavarlardan kork. Sonuçta işte o zaman, dünyanın tehdit ve kaostan ibaret olduğunu anlarsın. Çünkü bu dünyanın asıl sahipleri uyuyor. Ve sen güvende değilsin.

Cthulhu’nun Çağrısı, H.P. Lovecraft, 2021, Everest Yayınları, İstanbul.

E. Nihan Acar

Multi-disiplinli bir alanda akademik arayışını sürdüren bir fenci- sosyolog olarak, peri masallarına ve bilime aynı anda inanan bir edebiyat hayranıyım. Fantastik ve bilim kurguya bayılırım. Üretkenliğimi sınadığım görsel tasarım, müzik ve sahne sanatlarından sonra edebiyat kıtasında arayışıma devam ediyorum. Kendimi bildim bileli okuyor ve yazıyorum. Online ve yazılı edebiyat platformlarında yayınlanmış kitap analizleri, inceleme ve öykülerim mevcut.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir