Sinema

Sex Life Dizisi : Kadın, Arayış ve Hayat

Sex Life, Netflix’in yayınladığı hafta en çok izlenen ilk on dizisi arasına giren yapım hakkındaki incelememiz sizlerle.

Öncelikle dizinin oyuncu kadrosu, yapımcı ekibi ve uyarlama detaylarına girelim. Sonrasında hikâyenin içinde neler var bakalım. Nitekim doz aşımı tutkulu sahnelerinin yanında kalan hikâye bize ulaşıyor mu, bir bakalım.

Yapımın Teknik Detayları

Öncelikle Sex Life dizisi aslında bir kitap uyarlaması. 2016 senesinde yayınlanan ve “44 Chapters About 4 Men” başlıklı kitabın yazarı ise BB Easton. Evlenmeden önce yaşadığı fırtınalı ve özgür hayatını anlattığı kitabın konusu, dizi için biraz değiştirilmiş.

Her ne kadar dizi, onayını 2019 alsa da pandemi nedeniyle ertelendi. Projenin çekimlerine 2020 senesinin ağustos ayında başlandı. Neredeyse bir sene sonra da vizyona giren dizi Kanada’da çekildi. Projenin hem yürütücü yapımcısı hem de yaratıcısı olan isimler, Stacy Rukeyser  ve J. Miles Dale idi. Yapımcı koltuğunda ise Chris Hatcher ve Scott James Wallace oturuyor.

Sex/Life yapımına dair en ilgi çekici kısım ekibin tamamen kadınlardan oluşması. Adeta kadın bakış açısıyla ve kadın duygusu odağa alınarak çekilen dizide erkek bedeninin araçsallaştırılması açıkça hissediliyor. Yapımın başrolündeki isimler şu şekilde:

  • Sarah Shahi – Billie Connelly
  • Mike Vogel – Cooper Connelly
  • Adam Demos – Brad Simon
  • Margaret Odette – Sasha Snow

Dram-komedi tarzında ele alınan Sex/Life dizisinde yoğun erotik sahneler kendinden söz ettiriyor. Genellikle bu tarz sahneler, başrol oyuncusu Sarah Shahi’nin hayat verdiği Billie karakterinin geçmişini ve ya şimdisini aynalamak için kullanılıyor. Gelin şimdi dizinin birinci sezonunun hikayesine bakalım. Sonrasında ikinci sezonu inceleyelim.

Sex/Life 1. Sezon

Sex Life

Dizinin birinci sezonunda başrol ve karakterleri tanıdık. Çalkantılı duygu ve arzularının bir kadını nereye götüreceğini gördük. Sex/Life boyunca kadın odaklı bakışla erkeklere yeniden bakma şansı bulduk.

Billie, ikinci çocuğunu doğurduktan sonra kocasına ilgisini yitirmiş, mutsuz bir kadındır. Uzun bebek bakım ve emzirme saatlerinde aklına düşen geçmişiyle savaşmaya başlamış ve kendini tatminsizlikler içinde bulmuştur.

Oysa dünyanın en iyi erkeği ile evli olduğu için mutlu bir hayatı olmalıdır. Bu şartlanmalar insanı mutlu etmeye yeter mi, arzular nereye dek bastırılır ve mutsuzluk maskelenebilir mi, birinci sezonun konusunu oluşturur.

Akademik kariyerini bir kenara atıp iyi bir evlilik yapan Billie’nin hayatı değişmekte ve eski sevgilisi Brad’i aklından çıkaramamaktadır. Bir şekilde onunla yeniden konuşmaya başlayan Billie için işler artık eskisi olmayacaktır.

Bu sezon boyunca Billie ile Brad’in eskiden yaşadıkları tutkulu aşkın izlerini sürdük. Sonuçta tüm bu yaşananları da Copper ile ilişkisiyle kıyasladık. Copper da bu kıyas batağına girdi. Çünkü Billie eskiyi sadece zihninde canlandırmakla kalmadı, bunları günlüğüne de döktü.

Copper’ın bu günlükleri okuması ile ikilinin evlilikleri başka bir viraja girdi. Copper’ın özel alana müdahalesi, eskileri kıskanması ve aslında karısını ne kadar az tanıdığı kısmı, evliliklerinin üstüne kara bulut gibi çökerken iyi bir eş imajı da zarar görmeye başladı.

Bunları seyrederken Brad ve Copper cephesinde kötü erkek Brad puanları toplamaya ve Copper gözden düşmeye başladı.

Bu süreçte Billie mantığı ve duyguları arasında gidip geldi. En yakın arkadaşı Sasha’nın kariyer basamaklarını tırmandığı bekar hayatının yanında, Billie’nin sürekli bir şeylerden vazgeçip evliliğin içinde kalma çabası sonuç vermeyecekti.

1. Sezon Eleştirisi

sex life
Brad ile Billie

Sex/Life dizisinde erotik öğelerin fazlaca olması hikâyeye gölge düşürme ihtimali olsa da sanılan gibi olmuyor. Billie’nin arayışının alt metni netti. İki erkek arasında yaşadığı aşırı gelgit sonucu Billie artık hepsine sahip olmak istediğine karar verdi.

Peki, Brad’e duyduğu arzu ve Copper’ın verdiği güvene aynı anda sahip olabilir miydi? Nihayetinde bu, hikâyedeki herkesin hayatını alt üst edecek bir karar. Ama dizinin finalinde hepimiz bir şekilde Billie’nin mutlu olmasını istedik.

Doğrular, arzular ve kararların birbirine karıştığı bu sezonda Billie verdiği savaşı aslında kazanamadı. Ne kendini bulabildi ne de hayatında sağlam bir şekilde konumlanabildi. Kendini bulamayan birinin aldığı kararlar da hayat yapbozunun eksik parçalarını kapatmaya yetmeyecekti.

Brad, Billie’yı sürekli yaraladığı eski ilişkisinde güven vermiyor; Copper ideal eş olmasına rağmen Billie’yi mutlu etmiyor. Bu paradoksta izleyiciye düşen, kararlarda mantık ve duygu dengesini sağlanmasının önemi olabilir. Bu anlamda tüketicinin anlam arayışında yanında olan bir sezon izledik ve kendimize döndük. Ama Billie’nin ayakları yere basmayan kararı ile biten sezon, ikinci sezondan da beklentiyi arttırdı.

2. Sezon

sex life
Brad ve Copper

Sex/Life 2. sezonu, Billie’nin bir heves kalkıp Brad’in evine gitmesiyle başlıyor. Ama bir sorun var, Brad ciddi bir ilişki içinde ve hayatına Billie’yi alacak durumda değil. Bundan sonra olaylar çok hızlı gelişiyor ve Copper ile Billie boşanıyor.

Her iki birey de evi sırayla çocuklarla olmak için kullanmaya başlıyorlar. Her ikisi de mahkemeye merkezde bir ikamet adresi verip haftayı, çocuklarla ayrı ayrı ilgilenmek üzere, bölüşüyorlar. Böylece çocukların düzenini korumayı sağlayan sistem, hem erkek hem de kadına da özel alan vermiş oluyor.

Böylece kendine alan açan Billie, bir daire tutuyor. Yakın arkadaşı Sasha ile gecelere akmaya başladığı Akşam Majid ile tanışıyor. İlişkileri hızlı başlıyor ama doğrusu ilk sezondan daha tutarlı bir konu bütünlüğü bizi bekliyor. Bu sırada Copper Billie’yi kaybettiği için dağılıyor.

Tek gecelik ilişkiler yaşayarak, işi hakkında hatalı kararlar vererek umutsuz bir döngüye düşüyor. Billie iyi giden ilişkisine karşın Copper’ın umutsuzluğuna üzülse de elinden bir şey gelmiyor. Oysa Copper günün birinde yeniden Billie ile birlikte olmanın hayalini kuruyor.

Bu arada Brad takıntılı manken sevgilisinden bebek bekliyor. Bu duruma oldukça içerleyen Billie aslında Brad’ı aşamadığını fark ediyor. Arkadaşça aynı ortamı paylaşmak onlara iyi gelmiyor. Bu arada Brad’in şirketi batıyor. Billie ise bu iki, yıkık adama rağmen akademik hayatına dönme cesareti gösteriyor ve hayatındaki anlam arayışını sürdürüyor.

Hatta bu sezon hayatındaki erkeklere rağmen ne istediğini bilen bir Billie ile karşı karşıyayız. Majid ile iyiye giden ilişkisi ile birlikte deyim yerindeyse parlıyor Billie.

Fakat bu ilişkisinde çocuklarına hiç yer açmadığını fark ediyor Billie. İşte o zaman bu kadının tek derdinin tamamlanmak olduğunu anlıyorsunuz. Taşlar yerine oturmaya başlıyor. Arayan ve aradığını bulmak için azmeden bir kadın var dizide. Nitekim bu oldukça gerçekçi bir anlam arayışı. Hatta örnek alınacak seviyede bir netlik var bu arayışta.

2. Sezon Eleştirisi

sex life
Sasha ve Billie

Dikkat bu bölüm sürpriz bozan içerir.

Geçen sezondan farkı olarak Sex/Life dizisinde Sasha’nın arayışını da tanık oluyoruz. Artık kariyerinde tepe noktasına vamış, özgür bir kadın Sasha. Hatta ismi bir marka haline gelmiş. Fakat markasını “Bağlanmak yok.” klişesinin üzerine konumluyor.

Gerçek aşkı bulmasıyla ayağına dolanan bu marka konusu, onu tereddütte düşürüyor. Bir yanda temsil ettiği akım, diğer yanda kalbi ve hayatı arasında kalıyor. Ama Sasha aşkı seçerken, sevgilisi Kam’ın da onu seçmesi yollarını açıyor. Pek çok şeyi karşılıklı vazgeçiş ile aşan çiftimizin yüzü gülüyor ve evleniyorlar. Peki, Billie cephesinde neler oluyor?

Sezonun son sahnelerine dek hareketli bir anlatım söz konusuydu. Fakat Sasha’nın düğünü ile dizi renk ve hareket olarak sakinleşiyor. 1. sezondan beri karakter ve sahne renk skalası ve olayların gidişatı arasında bir ilişki var. Örneğin Brad ile Billie sahneleri daha fuşya, neon ve hareketli iken; Copper ile Billie sahnelerinde gün ışığı düşen evlerinde, çocuklarıyla beyaz ve pastel ağırlıklı çekilen sahneler öne çıkıyor.

Son sahnelerde Sasha’nın düğününe davet edilen Brad’in Billie ile ilişkiye yeniden başlamasına şahit oluyoruz. Duygusal dozun yüksek olduğu bu sahnede, sonunda bu çiftin bir araya gelmek için artık bir engeli olmadığını görüyoruz.

Oldukça klişe bir son olsa da sonunda Billie’nin tamamlandığını görüp ilişkiler için zamanlamanın ne kadar önemli olduğunu fark etmek, dizinin kapanışına uyuyor. Aslında şimdiye dek başka insanlarla evlenmiş ve başka insanlardan çocuk yapmış bu ikilinin kavuşamama hikayesini izlediğimizi anlıyoruz. Son sahnede Brad ile Billie’nin düğününü izliyoruz. Billie Brad’dan çocuk beklediğini öğrenip sezonu kapatıyoruz.

Son Olarak

Şehirli ve tahsilli bir kadının vazgeçişlerini, arzularını ve arayışı izledik bu dizide. Kadınlardan oluşan ekipten, kadın odaklı bir işe tanık olduk. Oyunculukları sağlam bir kadro ve iyi yazılmış bir senaryoya dahil olan bir işti. Ve işin aslı romantik bir dram seyrederken hikâyenin nereye kadar gideceğini merak ettik durduk.

Diziye bunca zaman ayırıp izlememize değdi mi?

Dizi erotik, duygusal bir klişe gibi tat bırakabilir bu tarzı tutmayanlarda. Ama diğer yandan romantizm ve erotizm severleri ise mutlu edecek bir yapım bu. Tabii diziyi izlerken ki duygusal durumumuz ve ilişkilere bakış açımız da işin içinde, ister istemez.

Zaten her şey ama her şey hayattan ne beklediğinize ve karşımıza çıkan insanların zamanlamasına bağlı değil mi bir yerde?

E. Nihan Acar

Multi-disiplinli bir alanda akademik arayışını sürdüren bir fenci- sosyolog olarak, peri masallarına ve bilime aynı anda inanan bir edebiyat hayranıyım. Fantastik ve bilim kurguya bayılırım. Üretkenliğimi sınadığım görsel tasarım, müzik ve sahne sanatlarından sonra edebiyat kıtasında arayışıma devam ediyorum. Kendimi bildim bileli okuyor ve yazıyorum. Online ve yazılı edebiyat platformlarında yayınlanmış kitap analizleri, inceleme ve öykülerim mevcut.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir