ÖNERİ

Film Önerisi: Je Ne Suis Pas Un Homme Facile

Film önerisi köşemizde, Türkçeye Ben Senin Bildiğin Erkeklerden Değilim, İngilizceye I Am Not an Easy Man çevrilen, orijinal adıyla Je Ne Suis Pas Un Homme Facile sizlerle…

Yapım, Fransız yönetmen ve senarist Elêonore Pourrat’a ait. Je Ne Suis Pas Un Homme Facile, esasında senaristin 2010 yılında Ezilen Çoğunluk  (majorité opprimée) adıyla yayınladığı kısa filme dayanıyor.

Şöyle ki: Fransız yönetmen Pourrat, zihninde “Anaerkil bir dünyada kadın ve erkek olmak nasıl olurdu?” sorusuna bir cevap arıyor. Guardian’a verdiği bir röportajda çıkış noktasının kendi yaşadığı bir deneyime dayandığını söylüyor.

Belirttiğine göre, Pourrat birkaç kez erkekler tarafından sözlü tacize uğruyor. Eşiyle bu durumu paylaştığında ise “vay” türünden bir cevap alıyor. Bu durumdan rahatsız olan yönetmen, tam tersi bir durumun nasıl olacağı üzerinde başlıyor kafa yormaya. Böylelikle Ezilen Çoğunluk adını taşıyan projesini hayata geçirmeye karar veriyor. 

Youtube üzerinden yayınlandığı kısa filmin izlenme sayısı 2.5 milyonu aşıyor. Film, Kiev’de gerçekleşen bir festivalde ödüle layık görülüyor. Gittikçe artan kadın hareketleriyle paralel olarak filme ilgi daha da artıyor. Ardından, Netflix tarafından Pouratt’a kısa filmi geliştirmesi için teklif sunuluyor. 

Pouratt teklifi kabul ediyor ve yapım 2018’de piyasaya sürülüyor. İşte, onun kısa filminden ilham alarak hayata geçirdiği yapım Je Ne Suis Pas Un Homme Facile. Aynı zamanda, film, Netflix’te yayımlanan “ilk Fransız yapım” olma özelliği taşıyor. 

Filmin Konusuna Yakın Bakış

Film Önerisi

Film önerisi köşesinde yer alan Je Ne Suis Pas Un Homme Facile, yukarıda belirttiğim gibi anaerkil bir dünya tasarımına dayalı. Olaylar ise günümüzde “badboy” olarak tabir edilen Damien karakteri etrafında şekilleniyor. Damien yolda yürürken başını bir direğe çarpıyor.

Baygınlık geçiren adam, uyandığında kendini bambaşka bir dünyada buluyor. Bu dünya, her alanda kadınların egemenlik kurduğu anaerkil bir düzene göre işliyor. Kadınlar kadın, erkekler erkek fakat onlara biçilen cinsiyet rolleri tam tersi bir hal almış bir durumda. 

Kadınlar doğuruyor ama bebeğin bakımını üstlenmek erkeğin görevi. İş yaşamında kadınlar ön planda. Kadınlar üst pozisyonlarda, erkekler ise ast. Bu dünyada, kadınlar maç izliyor, erkekler ise onlara hizmet ediyor. Artık kadın vücudu değil, erkek vücudu obje olarak karşımıza çıkıyor. E haliyle, erkekler tüylerini almak durumunda, aksi halde kadınlar onlardan tiksiniyor.      

Ataerkil Toplumun Temsili: Damien

ı am not an easy man

Damien, kadınlarla gönül eğlendiren ve her kadını elde edebileceğini düşünen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Aslında o ataerkil toplumun yalnızca bir temsili. Kadınlar ise onun gözünde yalnızca bir araç. Yani, haz alacağı bir arzu nesnesi. 

Tabii, Damien kadınlarla romantik bir ilişki kurmaktan kaçınan bir adam aynı zamanda. Kadınlarla arasında kurduğu bağ cinsellikten öteye gitmiyor. Fakat işler tersine dönünce, zor erkek yerine bu kez zor bir kadınla karşılaşıyoruz: Alexandra. Anaerkil düzende Alexandra ile tanışan Damien için işler oldukça karışık fakat seyirci tarafından izlemesi bir o kadar keyifli hal alır.

Filmden Geriye Kalan: Kadınlar ve Erkeklerin Eşit Olduğu Bir Dünya Olanaklı mıdır? 

film önerisi

Aslında filmin vermek istediği mesaj tam da bu soruyu yöneltebildiğimizde açığa çıkıyor. Bu mesaj -filmde hızlıca geçilen- Damien’ın kadın egemen dünyadan yıprandığı ve psikoloğuna gittiği kesitte saklı.

Şöyle ki: Damien bir kurban olduğundan söz eder psikoloğuna. Aleaxndra’nın bir erkek avcısı olduğundan yakınır. Bunun üzerine psikolog ile arasında şu vurucu diyalog geçer:

– Daha önce neydiniz?

-Kadın avcısı.

-Üçüncü yolu var mıdır? Kadın ve erkeklerin birbirlerini desteklediği bir dünya.

İşte, Je Ne Suis Pas Un Homme Facile vermek istediği mesajı ikilinin yukarıda bahsi geçen diyaloğunda saklı tutmuş gibi görünüyor. Kadının erkeği tahakkümü altına almadığı, erkeğin de kadını tahakkümü altına almadığı bir dünya…Gerçekten de böyle bir dünya olanaklı değil midir? 

Toplum tarafından cinsiyetlere biçilen roller gün gelir değişebilir de…Belki bizler bunu hiç göremeyeceğiz… Fakat burada asıl mesele kadın egemen bir dünyadan ziyade, karşılıklı çabalar neticesinde kadınların ve erkeklerin gerçekten dayanışma içinde olduğu eşit bir düzen yaratabilmekte. Bu açıdan, Je Ne Suis Pas Un Homme Facile film önerisi olarak sunulmaya ve izlenmeye değer filmlerden.  

Yazıya sonlandırırken filmin çıkış noktası olan kısa filmi bırakıyorum:

Ahsen Kurtuluş Bilir

Felsefe ve Sosyoloji mezunuyum. Mezun olduktan sonra; Çocuklar için Felsefe (P4C), Akıl ve Zeka Oyunları Eğitmeni, İçerik Editörlüğü alanlarında sertifikalar aldım. Kendimi şöyle tanımlıyorum: Araştırıyor, Okuyor, İzliyor, Düşünüyor ve Yazıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir