Psikoloji

Ted Bundy: Amerikan Seri Katillerinin Öncüsü

Ted Bundy, Temple Üniversitesi ve Washington Üniversitesi gibi okullarda hukuk, psikoloji alanında eğitimler alan ve onur öğrencisi olarak nitelendirilen oldukça başarılı, çalışkan ve eğitimli biri. Onu gören herkes; kibar, yakışıklı ve oldukça etkili bulmaktaydı. Ancak Ted göründüğü kadar masum değildi. Gelin, önce onu biraz daha yakından tanıyalım. Sonrasında ise yaşananların psikolojik arka planını değerlendirelim.

Ted Bundy kimdir?

ted bundy

Ted Bundy, gerçek adı Theodore Robert Bundy olan gelmiş geçmiş en popüler seri katillerden biri. 1946 Amerika doğumlu olan Ted Bundy, 20li yaşlarında vahşice cinayetlerini işlemeye başlıyor. Amerika’nın çeşitli noktalarında, çok sayıda genç kızı önce dahiyane yöntemlerle kaçırıp sonrasında ise öldürüyor. O, yargılandığında işlediği 30 cinayeti itiraf ediyor. Fakat 70’li yıllarda kaybolan ve bulunamayan kadınlar göz önüne alındığında, bu sayının 30’dan fazla olduğu düşünülmekte.

Ted Bundy yakışıklı, karizmatik ve eğitimli oluşunu kurbanlarını etkilemek ve insanlar tarafından şüphe çekmemek için kullanmakta oldukça başarılıydı. Bu yüzden diğer seri katillerden oldukça farklı bir karakterde. Genelde halka açık üniversite kampüsü, park gibi yerlerde bazen sakatlanmış biri gibi bazen de polis gibi taklit yaparak kurbanlarından arabasına eşlik etmeleri için yardım istiyor. Böylece özellikle otorite polis figürünü kullanarak kurbanlarının güvenini kazanıyor. Bazen kurbanlarını öldürüp bıraktıktan sonra tekrar çürümüş bedenlerini ziyarete geliyor ve cinsel eylemler gerçekleştiriyor.

Ted Bundy yakalandıktan sonra tüm yargı süresince kendi avukatlığını yapıyor. Bu sebeple zaman zaman kanunları araştırması için kütüphaneye gitmesine izin verilmekteydi. Ancak ilk kaçışını kütüphanenin penceresinden çıkarak gerçekleştirdi. Avukat olarak giyindiği için de ortalıkta dikkat çekmeden izini kaybettirmekteydi. Ted, tekrar yakalanınca daha yüksek korumalı bir hapishaneye yerleştiriliyor. Fakat burada da tünelden kaçmayı başarıyor. Böylece iki kez kaçışının ardından yakalanması ve yargılanması 10 yılı bulan Ted Bundy, 1989 yılında üçüncü yakalanışında işlediği cinayetleri de itiraf edince elektrikli sandalyede infaz ediliyor.

Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy

Netflix, Ted Bundy için Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy adında harika bir belgesel yayınladı. Bir sezonu 4 bölümden oluşan bu belgesel, Ted Bundy’nin 30.yıl dönümüne özel 2019 yılında yayınlandı. Bundy’nin cinayetlerinin, hayat hikâyesinin ve duruşma sürecinin anlatıldığı belgeselde; gazetecilerin ve polislerin yaptığı röportajlar, haber kesitleri ve ses kayıtları inanılmaz şekilde birleştirilmiş.

Arka Plan: Problemli Çocukluk Dönemi

Belgesel, Bundy’nin çocukluk döneminden itibaren başlıyor. Akabinde, onun başarılı öğrencilik yılları ile devam ediyor.

Bundy gayrimeşru doğan bir çocuktu. Annesi bunu ondan yıllarca gizledi ve kendisini annesi olarak değil ablası olarak tanıttı. Bununla beraber babasını ise hiç tanımayan Bundy’nin çocukluğu sıkıntılı geçti. Bundy, yıllarca dedesini babası olarak bilmekteydi. Büyüdüğünde dedesinin tacizci, ırkçı ve cinsiyetçi biri olduğunu söylemişti. Ancak yine de ona hayranlık duyduğunu dile getirmişti. Hatta bir erkeğin ailedeki en önemli kişi olduğu örneğini dedesinden gördüğünü de söylemişti. Ona göre erkek evin direği demekti.

Bundy’nin ailesi ile yapılan röportajlarda, onun bu hale gelmesinin en büyük sebebin kendileri olduğunu söylediler. Yalanlarla dolu bir çocukluk ve problemli bir aileden bu kadar vahşice olmasa bile sorunlu bir birey olacağı belliydi. Hatta Bundy’nin psikiyatristi, Bundy’nin çocukluk döneminde psikolojik problemlerinin öncülerinin görülmeye başladığını söylemekte. Ancak bu belirtiler görmezden gelinip tedavide geç kalındığından artık dönüşü olmadığını da eklemekte.

Üniversite Yılları

Bundy Washington Üniversitesi’nde eğitimi sırasında, Stehphanie Brooks adında bir kıza aşık oldu. Onu etkilemek için çok uğraştı. Fakat Stephanie, Ted’in yeterince olgun olmadığını düşündüğü için onu terk etti. Terkedildikten sonra Ted okulu bıraktı. Bu süreçte zaten psikolojik olarak iyi değilken bir de çocukluğuyla ilgili gerçekleri öğrendi. Tüm bu olaylar Ted’in hayatında bir dönüm noktası oldu. Böylelikle şeytani bir yönü ortaya çıkmaya başladı. Artık etrafındaki bütün kadınlar onun için bir düşmandı.

Kendisini toparlayıp üniversiteye tekrar dönen Ted, eğitimini tamamladıktan sonra Stephanie ile tekrar karşılaştı. Bu karşılaşmada Stephanie ondan çok etkilendi çünkü Bundy başarılı bir öğrenci ve yakışıklı bir adamdı. Ancak tam Ted ile evlilik yoluna girecekleri sırada, bu sefer de Ted onu terk etti. Çünkü artık istediği kadını elde edebileceğini öğrenmişti ve intikamını da almıştı. O günden sonra vahşice cinayetlerini işlemeye başladı.

Artan Kayıp Vakaları

70’li yıllarda Stephanie’ye benzer profilde genç kayıp kız vakaları artış göstermekteydi. Bu durumdan hareketle polisler bir seri katilin olabileceğinden şüphelenmeye başladı. Ancak bulunan cesetlerde katile dair herhangi bir ipucuna rastlanamıyordu. Çünkü hem küçük dokunuşlarla görünüşünü hem de ismini değiştiriyordu. Ancak bir gün kaçırılan bir kurbanın Ted’in elinden kaçmayı başarmasıyla, polisler şüphelinin isminin Ted olduğunu öğrendi. Nihayetinde Ted yakalandı. Fakat aylarca delil yetersizliğinden tutuklanamadı. Ted, işlediği bir cinayette cesedin üzerinde bırakılan ısırık izi ile kendi diş yapısı eşleşince tutuklanarak hapishaneye gönderildi. Bu olayda bile Ted sırf kendi diş yapısı bulunan ısırık iziyle eşleşmesin diye dişlerini kırmaya çalışsa da başarılı olamadı.

Yıllarca kendisinin avukatlığını yapan ve iki kez kaçmayı başaran Ted, infaz edilmesinin bir gün öncesine kadar bütün suçlamaları inkar etti. Ancak infazdan bir gün önce, 30 kadar kadını öldürdüğünü itiraf etse de çok daha fazlası olduğu düşünülüyor.

Yıllardır Süren Psikolojik Tartışmalar

ted bundy

Bu kadar planlı, dahice ve vahşice işlenmiş cinayetlerin arkasında ciddi psikopatolojik sebeplerin yattığını görmezden gelmek imkansız. İdamının üzerinden yıllar geçmesine rağmen Ted Bundy üzerine yapılan psikolojik tartışmalar ve incelemeler hala devam ediyor. Psikiyatristler ve psikologlar Bundy için psikopati, narsistik, bipolar, borderline, nekrofili ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi çeşitli bozukluklar üzerinde duruyor. Ancak üzerinde en çok durulan tanı antisosyal kişilik bozukluğu (ASKB). ASKB halk dilinde yaygın şekilde “sosyopat”lık olarak bilinir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu (ASKB)

Peki antisosyal kişilik bozukluğu olan bir kişide hangi özellikleri ararız?

DSM-5 (American Psychiatric Association, 2013) kriterlerine göre; empati ve vicdan yoksunluğu, saldırganlık, kendini tehlikeye atma, kanunlara ve hukuksal normlara karşı çıkma gibi semptomlar antisosyal kişilik bozukluğunu işaret eder. Bu semptomların hepsi Ted Bundy’de mevcut. Bu sebeple uzmanlar tarafından Bundy, ASKB’nin mükemmel bir örneği olarak nitelendirilmekte.

ASKB tanısı koyulan bir kişide en önemli özellik, yasaları çiğnemesi ve hiçbir şekilde pişmanlık duymama halidir. Ancak bir diğer önemli özellikleri ise bu tanıdaki insanlar çoğunlukla dikkat çekmezler. İlk tanışmada onları doğal, çekici ve etkileyici bulabilirsiniz. Amaçlarına ulaşmak duygusuzca hareket ederler. Konuşmalarında etkileyici bir diksiyon, entelektüel bir söz dizilimi yakalayabilirsiniz.

Belgeselde de bahsedildiği gibi, Ted Bundy’nin böyle bir seri katil olabileceğine neredeyse kimse inanmıyordu. Hatta ironiktir ki duruşmalarında seyircilerin çoğu yine kadınlardan oluşuyordu. Duruşma çıkışlarında kadın hayranları kapıda bekliyordu. Yapılan röportajlarda kadınlar böylesine birinin katil olabileceğine inanmadıklarını, hatta yanlış kişiyi tutukladıklarını düşündüklerini bile söylediler.

Narsistik Kişilik Bozukluğu

DSM-5’e göre birinin narsistik bozukluğunun olması için kişinin belirlenen semptomlardan en az beşini karşılaması gerekiyor. Örneğin; bu bozukluğa sahip kişilerde empati yoksunluğu, kendini beğenme ve üstün görme, devamlı beğenilme arzusu içinde olmak gibi özellikler görülür. Belgeselde kendi röportajlarında da göreceğiniz üzere, Bundy’de zaten bu semptomları bariz şekilde her konuşmasında görüyoruz. Örneğin, Bundy’nin kendi çıkarları ve cinsel zevkleri uğruna cinayetler işlemesi bu bozukluğun en temel göstergesi.

Bipolar Kişilik Bozukluğu

Belgeselde Bundy’nin psikiyatristi, Bundy hakkında gözlerinin bazı anlarda maviyken bazı anlarda koyu kahve bir renge dönüştüğünü iddia ediyor. Onun söylemlerine göre, bazı zamanlarda Ted coşkulu ve aşırı konuşkan. Fakat bir anda sinirli bir ruh haline geçebiliyor. Bu sebeple, ani ruh değişimleri bipolar veya daha ciddi versiyonu olan borderline kişilik bozukluğuna da işaret edebilir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu

Kelime olarak “şizoid”, şizofreni ile ilgili gibi anlaşılsa da aslında ikisi birbirinden çok farklıdır. Şizoid bozukluğu olan kişilerde antisosyal kişilik bozukluğunu tetikleyen bazı semptomlar görebiliriz. Bu kişiler etraflarında olan bitenlere genelde kayıtsız kalırlar. Yalnız kalmak isterler ve genelde kimseye güvenmezler. Adeta duygusuzca hareket ederler ama toplum içinde de dikkat çekmezler. Bundy eğitimli ve zeki biri olduğundan bu semptomları saklamada ve dikkat çekmemekte oldukça başarılıydı.

Nekrofili

Nekrofili, parafili bozuklukların bir çeşididir ve “ölü sevici” olarak da bilinir. Parafili bozukluğu cinsel fantezilerden oluşan zihinsel bir bozukluktur. Bu bozukluğa sahip kişiler; çocuklara, rıza göstermeyen kişilere ve canlılara veya ölülere cinsel dürtüler hissedebilirler. Bu kategoride biz genelde pedofiliyi yani çocuklara olan bastırılamayan cinsel dürtü bozukluğunu daha fazla duyarız. Ancak az bilinen bir bozukluk olan nekrofilide kişi, ölü bir bedenle cinsel ilişkiye girmek veya cinsel fanteziler yaşamak isteyebilir.

Bu bağlamda Ted Bundy’nin, ölü bedenler üzerindeki cinsel düşünceleri ve eylemleri “nekrofili” bozukluğunun tam karşılığı. Zaten özellikle cinsel eylemler gerçekleştiren çoğu seri katilde nekrofili sıklıkla görülür.

Kısacası; psikolog ve psikiyatristlerin çoğu Ted Bundy’nin kusursuz bir antisosyal kişilik bozukluğu örneği olduğunu söyleseler de, Ted Bundy’nin vahşice kan donduran cinayetleri bağlamında kişiliğini anlamak için tartışmalar hala devam ediyor.

Kaynakça

AmericanPsychiatricAssociation. (2013). Diagnosticandstatisticalmanual of mentaldisorders (5th ed.). https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596

Wikipediacontributors. (2006a, June 17). TedBundy. Vikipedi.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ted_Bundy#:%7E:text=Theodore%20Robert%20B

Wikipediacontributors. (2007a, January 22). Antisosyal kişilik bozukluğu. Vikipedi.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Antisosyal_ki%C5%9Filik_bozuklu%C4%9Fu Wikipediacontributors. (2008a, September 14). Nekrofili. Vikipedi.

Beytiye Nur Turhan

2000 yılında Bursa’da doğdum. Liseyi Bursa Ulubatlı Hasan Anadolu Lisesi’nde okudum. 2018 yılında girdiğim ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde 4. sınıf öğrencisiyim. Lisans sürecim bittiğinde klinik psikoloji üzerine yüksek lisans yaparak eğitimime devam etmek istiyorum. Psikoloji ve psikolojinin ilgili olduğu her alanı okumaktan, yazmaktan ve dinlemekten oldukça keyif alıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir