Psikoloji

Skinner: Ödül mü, Ceza mı?

Skinner, edimsel koşullanmanın kurucusu ve aynı zamanda ödül ve ceza sistemi üzerine de çalışmalar yapan psikologtur. Bu yazıda edimsel koşullanmayı ve ödül-cezanın hayatımızdaki yerini inceleyeceğiz. Keyifli okumalar..

Burrhus Frederic Skinner kimdir?

Skinner 1904 yılında ABD’de dünyaya geldi. Yazar olmak için girdiği Hamilton College’de İngiliz Edebiyatı üzerine okudu ve 1926 yılında mezun oldu. Ancak daha sonra hayata dair yeterince deneyimi olmadığı için yazarlık üzerine başarılı olamadığını düşündü. Bu süreçten sonra kendini felsefe ve psikolojiye adadı. Harvard Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi almaya başladı ve çoğunlukla ilgisi davranışçılık ekolü üzerineydi.

Davranış bilimleri üzerinde oldukça katkısı bulunan Skinner kullandığı materyalleri ve bilgileri “Bilim ve İnsan Davranışı” kitabında bir araya getirdi. Aynı zamanda programlı eğitimin de kurucusu olarak bilinir. En önemli ve popüler katkıları ise edimsel koşullanma ve ödül-ceza üzerine çalışmalarıdır.

Edimsel Koşullanma

Edimler içimizden gelerek yaptığımız hareketlerdir ancak Skinner edimlerin de şartlanabileceğini ve bu sayede öğrenebileceğimizi söyler. Bizler etrafımızda gördüğümüz nesnelerle etkileşim kurup bu etkileşimlere göre farklı davranışlarda bulunuruz.

Edimler organizmanın bir ihtiyacı karşılığında otomatik olarak ortaya çıksa da edimler aynı zamanda davranışın sonuçlarından da etkilenir. Ne demek istediğimi birazdan daha iyi anlayacağız.

Skinner’e göre uyarıcılar tepkileri doğurur ancak edimleri doğurmaz. Ancak uyarıcılar ile edimler çeşitlendirilebilir. Örneğin, farklı dükkânlara girdiğinizde birbirinden farklı tepkiler verebilirsiniz. Çünkü içeride karşılaştığınız kişiler birbirilerinden ayırt edici özelliklerle farklı tepkilere neden olabilir.

Skinner davranışa neden-sonuç ilişkisi üzerinden yaklaşır. Örneğin, bir olaya karşı verdiğiniz tepki hoş bir şekilde karşılanırsa organizma bu tepkiyi tekrar vermeye yönelir. Ancak tam tersi olan hoş bir tepki almadığınızda da organizma bir sonraki durumda bu tepkiyi vermekten kaçınır.

Başka bir deyişle, eğer karşılaştığı hoş bir tepkiyse organizma bunu bir ödül olarak algılar ve yapmaya devam eder ancak ters bir tepkiyle karşılaşırsa bu tepkiyi ceza olarak algılar ve tekrar etmekten kaçınır. Böylece neye nasıl davranacağını öğrenmiş olur.

Bir önerkle devam edelim: Çocuğunuzun eğlence olsun diye koltuğa çıkıp aşağıya atladığını düşünün. Eğer ortamdaki insanlar onun yere düşmesine gülmeye başlarsa çocuk tekrar koltuğa çıkıp atlamaya devam edecektir. Çünkü etraftan hoşuna giden bir tepki almıştır ve bunu ödül olarak algılar.

Ancak çocuğunuz yere atladıktan sonra ona yaptığının tehlikeli olduğunu ve kendine zarar verebileceğini söylerseniz yaptığının doğru karşılanmadığını anladığı için tekrar etmekten kaçınacaktır.

Skinner Kutusu

skinner

Skinner’in edimsel koşullanma için tasarladığı ses ve ışık geçirmeyen kutusuna Skinner Kutusu denir. Bu kutuda hayvan tarafından basıldığında yiyecek veren bir buton veya manivela (response lever) bulunur. Kutudaki buton aynı zamanda butona basma sayısını sayan ve grafiğe döken bir sisteme bağlıdır.

Böylece basma sayısı deneysel olarak da rahatça ölçülebilmektedir. Butona basıldığında kutunun içindeki bölgeden (food dispenser) hayvan bir yiyecek ile karşılaşabilir ve böylece davranışı pekişebilir.

Peki, basma davranışını nasıl koşullandırıyoruz?

Ödül Vermek

Skinner kutusundaki hayvan butona bastığında yiyecek kazanır. Böylece düğmeye basmasıyla yiyecek kazanması arasında bir ilişki kurar. Dolayısıyla burada hayvanın yemek kazanmasının davranışını pekiştirdiğini söyleyebiliriz. Mesela bir çocuğa “Ödevini yaparsan dışarı çıkabilirsin.” denirse, ödevi yapmayı Skinner kutusunda butona benzetiriz, dışarı çıkması da ödül olur.

Ödül vermek davranışı pekiştirmeye yöneliktir. Ancak pekiştirme tarifesi ödülün sıklığına göre farklılık gösterir. Pekiştireçle davranış değiştirilmek istenirse çeşitli zaman aralıklarıye ve tutarlı bir tarife ile davranış değiştirilebilir.

Ceza vermek

Ceza, herhangi bir organizmanın istemediği bir şeydir. Skinner de edimsel koşullanma sisteminde “ceza” kavramının üzerine çalışmıştır. Skinner cezayı istenmeyen davranışın önüne geçmek için kullanmıştır. Örneğin Skinner kutusununda butona ses sistemi bağlanıyor ve hayvan butona bastığında korkutucu bir ses ile karşılaşıyor. Bu yüzden ürkütücü sesi ceza olarak algıladığından bir süre sonra butona basmaktan vazgeçiyor.

Ancak Skinner’in de üzerinde durduğu gibi ceza maalesef her zaman işe yarayan sağlıklı bir yöntem değil. Örneğin, yapılan araştırmalarda hapse giren insanların yeniden suç işleme olasılığının daha yüksek olduğu gözlemlenmiş.

Yani burada hapis bir cezaysa, kişilerin bir daha suç işlememesini beklerdik ancak maalesef ceza kesin bir çözüm olmuyor. Çünkü ceza her ne kadar istenmeyen davranışı baskılasa da kişi bir süre sonra eski alışkanlıklarına geri dönebilir. ,

Bu nedenle psikologların, eğitimcilerin veya psikolojik danışmanların en çok tercih ettiği yöntem ceza vermek yerine ödül vermektir. Ancak yine de davranış değişikliğinin sağlanabilmesi için doğru ödülü bulmak ve ödülü sağlarken kararlı bir sistem uygulamak da önemlidir.

Skinner’in Ceza Yerine Tercih Ettiği Etkili Yöntemler

Skinner

Bu başlığı bazı örnekler üzerinden gidelim istiyorum. Sürekli televizyon izlemek isteyen bir çocuk örneğinden gidelim. Skinner ilk olarak şunu öneriyor: Bir davranışın azalmasını istiyorsanız davranışın gerçekleştiği ortamı değiştirin.

Yani örneğimizde televizyonu bir süre ortadan kaldırmak iyi bir çözüm olabilmekte. Bir yakınımın kızında bunun gerçekten işe yaradığını görmüştüm. 6 ay kadar televizyonu kaldırdılar. Bu aslında aile içi iletişimi de güçlendirdi, televizyon izlemek yerine birlikte oyunlar oynadılar.

İkinci önerdiği yöntem ise önlemek istediğiniz davranışı bıkana kadar yapmasını beklemek. Mesela çocuğunuzun sürekli şeker yemek istediğini düşünelim. Siz ona sayıyla veya belli aralıklarla şeker verdiğinizde bunu ödül mekanizması haline getirebilmekte. Çünkü ulaşılması zor olan şeyler çocuklara çekici gelir. Ancak bir hafta boyunca masanın üzerinde şekerleri bıraktığınızda bir süre sonra aynı şekerin o kadar dikkatini çekmeyeceğini görebilirsiniz.

Skinner’in ceza vermeye alternatif olarak sunduğu bir başka etkili yöntem ise “sönme” yöntemidir. Ancak bu yöntem uzun dönem ve sabır isteyebilir. Sönmeyi kısaca istemediğiniz davranışı görmezden gelip kendiliğinden geçmesini beklemektir.

Örneğin, kızınızın makyaj malzemelerinizi dokunmak istediğinizi düşünelim. Bu yöntem ile önce onun oynayabileceği bazı malzemeleri bırakıp onu görmezden geliyorsunuz. Bu görmezden geldiğiniz süreçte davranışın sıklığı zaman zaman artabilmekte. Ancak bir süre sonra artık kızınızın ilgisini çekmemeye başlayacaktır.

Şunu da unutmamak gerek, bazen çocuğunuzda istemediğiniz bir özellik gelişim döneminin bir parçası olabilir. Çocuklar gelişim süreçlerinde çeşitli atak dönemleri geçirir. Etrafınızda “2 yaş sendromu”, “3 yaş sendromu” gibi ifadeleri sıklıkla duymuş olabilirsiniz. Böyle dönemlerde çocukların davranış ve tutumlarında farklılıklar görülebilmekte. Bazen bu davranışların farkında olup sabırla geçmesini beklemek en doğru çözüm olacaktır.  

Ceza Vermenin Olumsuz Yanları

Skinner bir organizmaya ceza verildiğinde korkunun ortaya çıktığını ifade eder. Ancak bu korku o anda ilişkilendirilen etraftaki her şeye yansıyabilmekte Bir örnekle üzerinden geçelim. Örneğin, bir restoranda yediğiniz yemeğin bir midenize dokunduğunu düşünelim (midenize dokunması bu örnekte ceza durumunda), muhtemelen bir daha aynı yemeği yemekten kaçınmanın yanı sıra o restoranda yemekten kaçınacaksınız. Yani hissettiğiniz korkuyu etrafınızdaki şeylerle de eşleştirmiş oluyorsunuz aslında.

Ayrıca ceza kişiye yalnızca istenmeyen davranışın ne olduğunu gösterir. Istenmeyen davranış yerine ne yapılması gerektiğini öğretmez. Sadece aynı davranışı sergilediğinde hangi cezayı alabileceğini öğretir. Ceza kişinin davranışlarını baskı altında tutmasına ancak bir süre sonra da bu baskının saldırganlığa dönüşmesine sebep olur.

Anladığımız üzere Skinner her ne kadar ceza sistemini çalışmalarında kullansa da ceza uzun vadede bir davranışı değiştirme konusunda başarısız bir sistemdir. Ceza etkisini hemen gösterir. Anlık olarak istenmeyen davranışı keser. Ancak uzun vadeli bir öğrenme için sağlıklı bir karar değildir.

Skinner’e göre eğitim denilen şey bireye yararlı olan şeyi öğretmektir. Bu nedenle birine bir şeyi öğretebilmek için önce öğretilen şeyin neyi hedeflediğini bilmek gerekir. Belirlenen hedefe ulaşmak adına ödül ve cezanın hedeflere davranışsal olarak uyumlu olması ve tutarlı karar verilmesi gerekir.

Kaynakça

Burrhus Frederic Skinner – Vikipedi. (2010, January 3). https://tr.wikipedia.org/wiki/Burrhus_Frederic_Skinner

Wikimedia projelerine katkıda bulunanlar. (2005b, November 24). Edim. Vikipedi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Edim

Wikimedia projelerine katkıda bulunanlar. (2005, November 13). Davranışçılık. Vikipedi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Davran%C4%B1%C5%9F%C3%A7%C4%B1l%C4%B1k

Wikipedia contributors. (2023, January 29). Operant conditioning chamber. Wikipedia. https://en.wikipedia.org/wiki/Operant_conditioning_chamber

Beytiye Nur Turhan

2000 yılında Bursa’da doğdum. Liseyi Bursa Ulubatlı Hasan Anadolu Lisesi’nde okudum. 2018 yılında girdiğim ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde 4. sınıf öğrencisiyim. Lisans sürecim bittiğinde klinik psikoloji üzerine yüksek lisans yaparak eğitimime devam etmek istiyorum. Psikoloji ve psikolojinin ilgili olduğu her alanı okumaktan, yazmaktan ve dinlemekten oldukça keyif alıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir