Kadın

Kraliçe Elizabeth: Bir Devrin Kapanışı

Kraliçe Elizabeth hakkında konuştuğumuz yazımız sizlerle…Bu yazıyı yazıyor olduğum saatlerde, dünya Kraliçe II. Elizabeth’in hayata gözlerini yumduğu haberini aldı. Kraliçe Elizabeth anısına, bu yazıda onun 96 yıllık yaşamına hep beraber şahitlik edecek, Birleşik Krallık’a kadar uzanıp geri geleceğiz.

II. Elizabeth; Elizabeth Alexandra Mary Windsor… Eski Büyük Britanya kralı VI. George ile eski leydilerden Elizabeth Bowes-Lyon’un kızları olarak 21 Nisan 1926 tarihinde Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’da dünyaya geliyor. Mayfair, Bruton Sokağı’nda, 17 numaralı dairede… Buckingham Sarayı’nda, Başpiskopos Kosmo Long vaftiz ediyor bebek Elizabeth’i.

Kardeşi Margaret ile beraber evde eğitim almaya başlıyor geleceğin kraliçesi. Eğitim aldığı konular ise çok çeşitli. Sanat, Fransızca, dans, Anayasa Tarihi… Hatta dadıları Krouford, çok ilerleyen zamanlarda; 1950’de bu anılarını Küçük Prensler adlı kitabında anlatıyor. Fakat bu kitap, kraliyet ailesinin hoşuna gitmiyor.

Amcası VIII. Edward, evliliği seçerek tahtı erkek kardeşine bırakıyor ve Elizabeth de babasının kral olmasıyla Buckingham Sarayı’na taşınıyor. Kendisine de “Yüce Prenses Elizabeth” deniyor böylelikle. Ev eğitimi de bu noktadan itibaren sona eriyor. Arkadaş edinebilmesi ve insan içine karışabilmesi için Eton College’a gönderilen Elizabeth, atlara olan sevgisi ile büyüyor. Aynı zamanda roman okumaktan da çok hoşlanıyor.

Elizabeth II. Dünya Savaşı’nda

İngiltere, 1939 yılında II. Dünya Savaşı’na giriyor, bildiğimiz üzere. Savaş sürerken Londralı çocuklar hava bombardımanından korunmaları için güvenli yerlere götürülüyor. Veliaht Elizabeth’in de Kanada’ya götürülmesi konuşulurken annesi Elizabeth Bowes-Lyon karşı çıkıyor bu fikre.

Ne kendisinin ne de çocuklarının kral olmadan hiçbir yere gitmeyeceklerini söylüyor kesin bir dille. Böylelikle Kraliçe Elizabeth ve kardeşi Margaret, 1939 yılının sonlarına değin Balmoral Kalesi’nde korunuyorlar savaştan. Ardından ise Sandringham House’ta…

“Cesur denizcilerimize, askerlerimize ve havacılarımıza yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz.”

Artık Takvimler 1940 yılını gösteriyor. Kraliçe Elizabeth 14 yaşında… II. Dünya Savaşı ise hâlen devam ediyor. Ancak kendisi, elini ayağını toplumdan ve olanlardan çekmeyi tercih etmiyor. Neler mi yapıyor? Örneğin, ülkeden uzaklaşmak zorunda kalmış çocuklar için kolları sıvıyor. BBC’nin “Çocuk Saati” adlı programında radyo yayınına çıkarak onlara moral veren konuşmalar yapıyor. Haydi o konuşmayı 14 yaşındaki müstakbel Kraliçe’nin ağzından birebir okuyalım.

“Bu ülkede binlerceniz evlerinizi terk etmek, anne ve babanızdan ayrılmak zorunda kaldınız. Kız kardeşim Margaret Rose ve ben, sevdiklerimizden uzak olmanın ne demek olduğunu deneyimlediğimiz için sizi çok iyi anlıyoruz. Yeni bir çevrede yaşayan sizlere, gerçek bir sempati mesajı gönderiyoruz ve aynı zamanda sizi evlerine kabul eden nazik insanlara teşekkür etmek istiyoruz. Hâlâ ülkede (Birleşik Krallık) olan biz çocukların aklında hep denizaşırı ülkelere giden dostlarımız ve akrabalarımız var.

Savaş zamanında Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bir yuva ve hoş bir karşılama bulmak için binlerce mil yok kat etmiş dostlarımız ve akrabalarımız… Kız kardeşim ve ben, bu ülkeler hakkında oldukça fazla şey bildiğimizi düşünüyoruz. Babamız ve annemiz, dünyanın farklı yerlerine yaptıkları ziyaretlerden sık sık bize bahsettiler. Bu yüzden, hepinizin nasıl bir yaşam sürdüğünü hayal etmek ve görmeniz gereken tüm yeni manzaraları, yaşamak zorunda olduğunuz maceraları düşünmek bizim için zor değil.”

“Hepimiz biliyoruz ki sonunda her şey iyi olacak; çünkü Tanrı bize şefkat gösterecek.”

Küçük Kraliçe, ülkeden uzakta olan çocukları anladığını açıklamaya çalışıyor bu sözlerinde. Ve şöyle yüreklendirici sözlerle sonlandırıyor konuşmasını:

“Cesur denizcilerimize, askerlerimize ve havacılarımıza yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz ve biz de savaşın tehlikesi ve üzüntüsünden kendi payımıza düşeni almaya çalışıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki sonunda her şey iyi olacak; çünkü Tanrı bize şefkat gösterecek. Bize zafer ve barış verecek. Ve barış geldiğinde, yarının dünyasını daha iyi ve daha mutlu bir yer haline getirmenin bugünün çocuklarının, bizlerin görevi olacağını unutmayın.”

Savaşın son dönemlerine girilirken ailesinden ve çevresinden duyduğu eleştirilere rağmen Anavatan Ordusu Yardımcı Hizmetleri‘nde motorlu araç kullanımı ve bakımı ile ilgili eğitimler alıyor Kraliçe. 1945 Şubat ayına gelindiğinde 19 yaşındayken fahri ikinci subaltern (İngiliz ordusunda bir rütbe türü) unvanını alıyor.

Ardından Kadın Yardımcı Bölgesel Hizmeti‘nde mekanikçi ve sürücü olarak yetiştiriliyor. Kraliçe, askeri kamyon şoförlüğü de yapıyor ayrıca. Kendisinin usta bir şoför olduğu halkı tarafından iyi biliniyor. Beş ay kadar sonra fahri genç komutanlığa terfi ediyor. Üstelik II. Dünya Savaşı’nda askeri hizmette bulunan tek devlet başkanı Kraliçe II. Elizabeth.

Nihayet savaş sona erdiğinde, kardeşi Margaret ile Londra sokaklarındaki coşku seline katılıyor Kraliçe Elizabeth. Kutlamalarda onlar da eğleniyorlar birlikte.

“Biz ailemizden, dışarıda tanınmadan insanlara bakmak için izin istedik. Aynı zamanda bizi tanırlar diye de korkuyorduk. Hatırlıyorum, kim olduğunu bilmediğimiz insanların ellerinden tutarak Whitehall Sokağı boyunca gidiyorduk. Sevinç duygusu bizi sarmıştı.”

Nişanlanması, Tahta Çıkışı ve Dahası

9 Kasım 1947’de eski Yunanistan ve Danimarka prensi, Kraliyet Deniz Kuvvetleri teğmeni Philip Mountbatten ile nişanlanıyor II. Elizabeth. Philip Mountbatten, aynı zamanda kuzeni oluyor Kraliçe’nin. Kral VI. George, düğün öncesinde Prens Philip’e Edinburgh dükü, Merioneth kontu ve Greenwich baronu unvanlarını veriyor. Nişandan 11 gün sonra Westminster Abbey‘de (Westminster Sarayı) dünya evine giriyorlar. Dört çocukları oluyor, sırasıyla Charles, Anne, Andrew ve Edward

Prenses Elizabeth ve Prens Philip çifti, günlerden bir gün karı-koca olarak bir geziye çıkıyorlar. Kenya’da oldukları sırada, 1952’de babasının vefat haberini alan Prenses, bir anda kendini babasının yerine geçmiş olarak buluveriyor. 1953’teki taç giyme töreni, televizyonlardan yayınlanan ilk taç giyme töreni oluyor.

Korkunç Yıl 1992: Annus Horribilis

Annus horribilis, Latince dilinde “korkunç yıl” manasına gelen ve kötü geçen seneleri tanımlamak için kullanılan bir ifade. Kraliçe II. Elizabeth için de 1992 yılı bir “annus horribilis” oluyor. 24 Kasım 1992’de kendisi o yılı bu şekilde tanımlıyor.

Peki, 1992 neden bu denli korkunç? Çünkü ciddi talihsizlikler adeta musallat oluyor Birleşik Krallık’a. Beraberce, bundan tam 30 yıl öncesine ışınlanalım ve Kraliçe’nin yanı başına gidelim mi? Buyurun, kronolojik olarak “korkunç yıl”da Lilibeth’in başına gelenler.

Kraliçe Elizabeth, Almanya ziyaretinde Dresden’de protestocular tarafından yumurtalı saldırıya uğruyor önce. Ardından York dükü Andrew ve eşi Sarah Ferguson’un boşanmaları damga vuruyor Mart ayına. Nisan ayına geldiğimizde Prenses Anne, Mark Phillips’ten ayrılmaya karar veriyor. Yine aynı gün, 23 Nisan’da Kraliçe’nin yeğeni Prens Albrecht, kendi yaşamına son veriyor.

1992 yazında Prenses Diana, eşi Charles ve eşinin aşk yaşadığı iddia edilen Camilla Parker Bowles ile başından geçenleri yazdığı kitabını yayımlıyor. Ağustos’ta Diana ve arkadaşı James Gilbey’in, basında “Squidgygate” adıyla anılan telefon görüşme kayıtları yayınlanıyor.

Diana, bu telefon görüşmesinde evliliğinden, ayrılma düşüncelerinden, hamile olma ihtimalinden bahsediyor. Kasım ayında Winsdor Kalesi yangını gündeme oturuyor. Aralık ise beklendiği üzere Charles ile Diana’nın boşanmalarıyla sona eriyor. Böylece bu yıl, yaşamı boyunca üzüntüsünü taşıyacağı olaylar silsilesiyle adeta bir yük gibi omuzlarına çöküyor Kraliçe’nin.

1997 yılında ise Diana’nın trajik vefatını oldukça sakin bir haletiruhiye ile karşılaması, halkın tepkisini çekiyor. Hatta 5 günlük milli yas boyunca saraydan ayrılmıyor Kraliçe Elizabeth.

Kraliçe Elizabeth’in Hikâyesinin Derinlerinde

Dünyanın en zengin hükümdarıydı Kraliçe II. Elizabeth. Yılda kazandığı miktar, tam 56 milyon dolardı. Aynı zamanda Birleşik Krallık’ın en uzun süre tahtta kalan hükümdarıydı. Ayrıca Corgi cinsi köpeklere özel ilgisi vardı; 30’dan fazla Corgi cinsi köpek sahibiydi. Kendisine gelen fil, jaguar, dev kaplumbağa gibi ilginç hediyeleri kabul ediyor ve Londra Hayvanat Bahçesi’ne yollatıyordu. Pasaport kullanmıyor, araç sürerken ise ehliyete veya ruhsata ihtiyaç duymuyordu.

Kraliçe’nin neredeyse tüm dünyada sevilmesi ve doğal olarak tanınmasının yanı sıra kendisinden çok kez “Sömürge Kraliçesi” olarak bahsedilmişti. Avustralyalı aborjin senatör Lidia Thorpe, Avustralya Parlamentosu’nda gerçekleşen yemin töreninde kullanmıştı bu ifadeyi: “Sömürgeci Kraliçe II. Elizabeth’e sadakat ve bağlılık göstereceğime yemin ederim.” Birleşik Krallık’ın adeta kimliği hâline gelmiş sömürgeci tutumu, sömürülen toprakların halklarının yaşadıkları Kraliçe’nin ölümünün ardından kullanıcılar tarafından sosyal medyada yeniden gündeme getirildi. Ortada böyle gerçekler de vardı elbette. Göz ardı edilemeyecek keskinlikteki gerçekler. Monarşinin, koloniciliğin halklara olan olumsuz etkileri…

Kraliçe Elizabeth ve Türkiye

Kraliçe, ülkemize birçok kez gelmişti. Bunlardan birinde, Anıtkabir ziyareti sonrasında ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili şu cümleleri kurmuştu:

“Atatürk’ün büyük adam olduğunu bilmek için Türkiye’ye gelmeye gerek yoktu fakat bu kadar yakışıklı olduğunu ilk defa görüyorum. Bilhassa gözleri ve kaşı insanı çok etkiliyor. Giyimine dikkat eden biri. Zarif bir zevki varmış. Özellikle frak kendisine çok yakışıyor.” Anıtkabir Özel Defteri’ni ise şöyle imzalamıştı Kraliçe: “Birleşik Krallık’ın büyük değer verdiği bir dostu ve modern tarihin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarımı sunmak, benim için büyük bir onurdur.”

Kraliçe Elizabeth’in Ölümü ve Ardından Olacaklar

9 Nisan 2021 tarihinde 74 yıllık eşi Philip’i kaybetmişti Kraliçe. 2022’nin başlarında ise COVID-19’a yakalandı, hastalığı atlattı. Fakat hastalığın kendisini çok yorgun ve tükenmiş hissettirdiğinden bahsetti. Sağlık sorunları devam eden Kraliçe, yakın zamanda müşahede altına alındı. Ancak durumu kritikleşti.

Ne yazık ki 8 Eylül 2022 tarihinde, 96 yaşında hayata gözlerini yumdu. Buckingham Sarayı, Kraliçe’nin vefatını şöyle açıkladı: “Kraliçe bugün öğleden sonra Balmoral’da huzur içinde hayatını kaybetti.” Sarayın önünde yer alan Birleşik Krallık bayrağı yarıya indirildi. Televizyonda ulusal marş dinletildi; Kraliçe’nin fotoğraflarıyla birlikte.

Artık Kraliçe’nin tahtında Prens Charles, yeni unvanıyla Kral III. Charles olacak.

Sonuç olarak yaşam defteriyle beraber bir devir kapandı böylece.

Kaynakça

https://www.oggusto.com/lifestyle/kralice-ii-elizabethin-hayati-stili-ve-mucevherleri

https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Elizabeth

https://en.wikipedia.org/wiki/Squidgygate

https://tr.wikipedia.org/wiki/Annus_horribilis

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56788650

https://www.detayhaberler.com/2-elizabeth-hayati-ve-tahta-cikis-hikayesi/155461/

https://www.jaguar.com.tr/jag-style-kralice-elizabeth-hakkinde-bilmeniz-gereken-alti-carpici-gercek

https://www.haberturk.com/ingiltere-kralicesi-elizabeth-tibbi-gozetim-altinda-hayatini-kaybetmesi-durumunda-ne-olacak-3518799?page=3

https://www.royal.uk/wartime-broadcast-194

https://www.haberturk.com/kralice-ii-elizabeth-ataturk-un-cok-yakisikli-oldugunu-soylemisti-2650052

https://www.bbc.com/turkce/articles/cle23dppzqyo

https://www.ntv.com.tr/dunya/aborjin-senatorden-kralice-elizabethe-somurgecitepkisi,udliA8U-bE-LZrDiudX3gg

Benan Çelik

24 Mart 2000 tarihinde İstanbul’da doğdum. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Kazan Kültür ve Tabure Kültür Sanat dergisinde içerik üreticiliği yapmaktayım. Çocukluğumdan beri yazı yazmaya tutkunum; şiir, öykü, deneme, makale, şarkı sözü ve film senaryosu gibi türlerde ürünler veriyorum. Dünyayı sinematik değer uğruna romantize ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir