ÖNERİ

Kitap Önerisi: Olduğum Yer

Kitap önerisi köşemizin bu haftaki konuğu; Pulitzer ödüllü yazar Lahiri’ye ait Olduğum Yer isimli çok konuşulan eseri.

Uyanıp kaçınılmaz biçimde ilerlemek zorunda kaldığımı hissetmekten hiç hoşlanmıyorum.”
(sf: 14)

Bu satırlar Jhumpa Lahiri’nin, Domingo Yayınları’ndan 2022 yılında ilk baskısını gerçekleştiren Olduğum Yer kitabına ait.

Gelelim, kitap önerisi olarak sunduğumuz yapıtın konusuna. Eser, bir kadının şehir, yalnızlık ve insanlar ile ilişkisi hakkında kısa ama akılda kalıcı bir okuma zevki sunmakta. İşte, Lahiri’nin Olduğum Yer‘i bu hafta kitap önerisi köşesinin konuğu.

Her ne kadar kendimi karşılaştırabileceğim daha başarılı erkek kardeşlerim, daha güzel kız kardeşlerim olmasa da gölgede olmak benim özelliğimdir.”
(syf, 112)

Jhumpa Lahiri Kimdir?

kitapönerisi

55 yaşındaki Lahiri çok kültürlü bir kimliğe sahip. Çünkü kendisi Londra’da doğmuş olsa da aslında Hint-Amerikalı. Bernard College ve Boston Üniversitesi’ndeki eğitimini doktora seviyesine taşır. Ardından çeşitli üniversitelerde profesör olarak yaratıcı yazarlık dersleri vermeye başlar.

Yazar kısa öyküleri, romanları, denemeleri ve son yıllarda, Olduğum Yer’de de olduğu gibi, İtalyanca kaleme aldığı eserleriyle başarılı ve üretken profile sahip.
Öyle ki PEN/Hemingway ile başlayan ödüllendirilmelerini 2000 yılında ilk öykü kitabı, Dert Yorumcusu’nun Pulitzer’a layık görülmesi ve Amerika eski başkanı Barack Obama tarafından  President’s Committee on the Arts and Humanities üyeliğine kabulü takip etti.

Aynı zamanda yazarın Olduğum Yer kitabıyla beraber, Türkçeye çevrilen üç eseri daha bulunmakta. Bunlardan ilki, kendi tanımıyla “kendilerini tam olarak ifade edemeyen insanları” konu aldığı kısa öykü kitabı Dert Yorumcusu (Everest Yayınları). İkincisi, göçmenlerin asimilasyon sürecindeki deneyimlerini kuşak farklılıklarıyla beraber işlediği Adaş (Everest Yayınları). Üçüncüsü ise Hint Devrimi’ni iki erkek kardeş üzerinden anlattığı Saçlarında Gün Işığı (Domingo Yayınları).

Kitabın İçine Doğru

Olduğum Yer, başkarakterin birinci ağızdan yazdığı 155 sayfalık kısa bir metin. Anlatıcıyı yaşadığı şehrin kitapçısında, sokaklarında, marketlerinde ve evinin mutfağında, sabah uyanırken yatağında takip ediyoruz. Bu nedenle, kitap önerisi olan eserimizin bölümleri de kahramanın bulunduğu lokasyonlara göre çeşitlenmekte ve adlandırılmakta.

Çok da hevesle yapmadığını anladığımız öğretmenliğinde şahit olduklarını, kendi yalnızlığını evli arkadaşlarının ilişkileri üzerinden yorumlamalarını, ailesiyle olan ilişkisinin ilk gençliğindeki haliyle ve yaş aldıkça geldiği halinde fark ettiklerini karakterin kelimeleriyle okuyoruz.

Dolayısıyla, bu anlatı biçimi okuyucuya bir arkadaşın sakince hayatında son zamanlarda neler olup bittiğini anlatmasına yakın bir deneyim tadında. Bu da kişisel veya global gündemin yer yer zorlayıcı olabilen baskısından kaçıp okuduğu kitapla nefes almak isteyen okuyucular için yerinde ve güvenli bir okuma sunmakta.

Bu mevsimin ya da ailelerimizin merhametsiz gölgesinden sakınmak mümkün değil. Ama aynı zamanda birilerinin merhametli gölgesine de muhtacım. (sf: 112)

Altı Çizili Bazı Alıntılar Eşliğinde Sona Doğru

Kitabı bir arkadaş sohbetine benzetirken yalnızca kendi zihninden geçenleri değil, etrafında olan biteni de çabasızca gözlemleyen anlatıcının gördüklerini ifade etme şeklinin başarısından bahsetmemek olmaz. Sırf bu başarı bile kitap önerisi olarak paylaşmamız için yeterli.

Metinde günün herhangi bir anında gördüğümüz manzaralar müdahale edilmeden olduğu gibi aktarılıyor. Böylece kahraman, okuyucuya gündelik hayatın kendiliğinden olma halini en yalın şekliyle gösteriyor.

O sessizlik, karanlık gökyüzüyle birlikle o düşünceleri seyrekleştirecek ilk ışıklar ortaya çıkana kadar oyalıyor beni; ta ki evimin önünden geçmeye başlayan hayatın yoldaşlığını yeniden işitene kadar. (sf:107)

Tabelada adı yazılır yerler beni acayip etkiliyor, her zaman gidilebilecek ne kadar çok yol olduğunu ve insanın kendi yolunun ne kadar rastlantısal olduğunu düşündürüyor.” (sf. 1011)

Yayınlandığı yılın en çok beklenen kitaplarında arasında olan bu kısacık kitap, kendine haslığıyla dikkat çekiyor. Eserde her okuyanın kendi hayatından bir dönemi ile karşılaşması oldukça muhtemel. Olduğu yerlerde sıkışmış kayıp hissedip uzak ama tanıdık deneyimler yaşamak isteyenlere tavsiye olunur. Kitaptan son bir alıntıyla kitap önerisi köşemizde yer verdiğimiz yazımıza son verelim:

Her görüşme bana asla gelişmeyen bir romanın giriş bölümü gibi geliyordu.” (sf: 33)

Kaynakça

Lahiri, Jhumpa. Oldugum Yer. Domingo Yayinevi, 2022.

Selin Yüzüncüoğlu

Merhaba, ben Selin. İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden Ocak 2023’te mezun oldum. Her zaman özel ilgi alanım olan edebiyat hakkındaki bilgilerimi lisansta Edebiyat Kuramları, Dünya Edebiyatı ve Yaratıcı Yazarlık dersleriyle zenginleştirdikten sonra edebiyat alanında içerik üretmeye başladım. Lise yıllarında ağırlıkla Rus ve Türk Edebiyatı’na verdiğim dikkat şimdilerde Modern Dünya Edebiyatı üzerinde. Yine ağırlıklı olarak okumalarımı edebiyat üzerinden yaptığım toplumsal cinsiyet, feminist eleştiri ve amatör olarak ilgilendiğim fotoğraf ise beslendiğim diğer kaynaklarım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir