ÖNERİ

Kitap Önerisi: Bir Aşk Masalı

Kitap önerisi takipçilerine öncelikle belirtmek istediğim bir şey var. Kitap önerisi olarak sunduğumuz Bir Aşk Masalı aslında bir Ahmet Ümit klasiği değil. Bu sefer bir polisiye romanı ile çıkmıyor karşımıza Ahmet Ümit. Yani cinayeti kimin işlediğini ustalıkla saklayan, kitabın sonuna kadar öğrenemediğimiz, tahminini bile yapmakta zorlandığımız romanlarından değil. Bundan dolayı sayfaları katili öğrenmek için değil de aşk için neler yapılabileceğini ve nelerin yapılmaması gerektiğini öğrenmek için çevireceksiniz. 

Ahmet Ümit Kimdir?

Ahmet Ümit, hayatı boyunca üç beş kitap okuyan birinin mutlaka bildiği bir yazardır. Dolayısıyla kısaca tanımlamamız yetecektir diye düşünüyorum. Ahmet Ümit, Türk şair ve yazardır. Daha çok polisiye roman türünde eser veren bir yazardır.

1960 Gaziantep doğumludur. 1983’te Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. 1985-1986 yıllarında, Moskova’da, Sosyal Bilimler Akademisi’nde siyaset eğitimi gördü. Birçok esere imza atan yazarın kitapları yirminin üzerinde yabancı dile çevrilmiştir.

Genel Bakış

Yazarın daha önceki kitaplarından aşina olduğumuz karakterler kitap önerisi olarak sunduğumuz bu eserde yok. Fakat, okurken ister istemez baş komiser Nevzat, Ali ve Zeynep’i arayacağınızı düşünüyor ve acaba ne zaman karşınıza çıkacak diye bekleyeceksiniz. Cinayet romanları konusunda kaleminin gücünü kanıtlayan yazarın bu seferki kitap konusu aşk.

Yazarın bu alanda da başarılı olup olmadığı konusunda farklı düşünceler olacaktır, sonuçta her birimizin parmak izi farklıdır. Bu nedenle kiminiz cinayet romanlarına devam etmesini düşünecekken, kiminiz de cinayet romanlarındaki başarısının bu eserde de devam ettiğini düşüneceksiniz. Bir klişe olsa da zevkler tartışılmaz derler.

Bir Aşk Masalı Konusu

Bir Aşk Masalı, bir masalın olmazsa olmazı “evvel zaman içinde kalbur saman içinde” ile devam eden cümleler ile başlıyor.

Yeryüzünde sadece beş kıta ve bu beş kıtada sadece beş ülke varmış. Beş ülke hükümdarları ülkelerini adilce yönettiğinden herkes huzur içinde yaşarmış. Ne yazık ki bu huzur beş ülkeyi yöneten kralların oğullarının aynı gece, aynı rüyayı görene kadar devam etmiş.

Beş prens kendilerini bilmedikleri bir kentte bulmuşlar. Bundan dolayı şaşkın şaşkın dolaşmışlar bilmedikleri kentin sokaklarında. Sonrasında bir genç kız ile karşılaşırlar. Bu esrarengiz kız kısa sürede hepsini etkiler ve akıllarını başlarından alır. Prenslerin ruhlarını alt üst olur. Dahası bugüne kadar hissetmedikleri duygular yüklenir kalplerine.

Bu karmaşık duygular prensleri kıza doğru yönlenmelerine sebep olur. Halbuki kötü bir niyetleri olmamasına rağmen bu prenslerden korkmuş güzeller güzeli kız. Sonrasında beş prens gözlerini açtıklarında kendilerini saraylarındaki odalarında bulurlar.

Gördüklerinin rüya olduğunu bilmelerine rağmen, bu rüya benliklerini sarar, yüreklerinin heyecanla dolmasına sebep olur prenslerin. Bundan böyle sarayları, halkları, babalarından kalacak olan tahtları umurlarında değildir. Böylelikle prensler bir an önce rüyalarına giren ve hiç tatmadığı duygulara sebep olan güzeller güzeli kızı bulmak için yollara düşerler.

İşte kitap önerisi köşemizde yer verdiğimiz Bir Aşk Masalı, prenslerin aşk için neler yapabileceklerini ve neler yapmamalarının gerektirdiğinin üzerinde duruyor. Beş prensin sevda uğruna Kaf Dağından, ıssız çöllerden, devlerden, yılanlardan ve birçok engellere karşı gösterdikleri duruşu konu alıyor.

Peki, prensler başarılı olabilecekler mi? Benliklerini saran, zihinlerini esir alan aşk prensleri nelerle yüzleştirecek? Aşk için neleri göze alabilecekler? Karşılaşacakları engellere boyun eğip pes edecekler mi? Aşk ile özgürlük arasındaki olmazsa olmaz neleri getirecek beraberinde neleri götürecek?

Son Not

Yazıya son vermeden önce, kitap önerisi olarak sunduğumuz Bir Aşk Masalı‘ndan birkaç alıntı bırakmak isterim sizlere:

  • Kelimeler şu an hissettiklerimi anlatmakta yetersiz kalıyor.
  • Aşk yeryüzünün en büyük mucizesidir, mucizeleri akılla yok edemezsiniz!
  • Kimse gönlüne aklıyla hükmedemez.
  • Aşkın tek bir kanıtı vardır; o da aşığın yüreğinde yanan ateştir.
  • Hakikat şu ki, hepimiz kendi yarattığımız zindanlarda yaşamaya mahkûm edildik.
  • Gençlik her türlü hazineden daha değerlidir.
  • Ömrünün uzun olmasından çok güzel olması önemlidir.
  • Bir insanı başka bir insana bağlayan en sağlam bağ iyiliktir.
  • Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez olur.
  • Asla sevdiğin insanın gardiyanı olma.

Bilgin Akşimşek

10 Kasım 1980 tarihinde dünyalı oldum. Kocaeli Üniversitesi Elektrik mezunuyum. Okumayla yaşadığımız hayattan başka hayatlarında olduğunu keşfettim. İki çocuğumdan kalan zamanlarda bol bol okuyorum. Okudukça yazıyorum, yazdıkça daha ilerisini merak ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir