Liste

Gerilim-Korku Film Önerileri: Tansiyonunuz Düşmeyecek!

Gerilim-Korku film önerileri olarak sizlere sunacağımız, sürekli diken diken hissedeceğiniz 5 farklı konuda film ile karşınızdayız!

Benim gibi korku filmlerinden oldukça çekinen ama izlediğinde ekrana kilitlenip bir şekilde kendini filme kaptıran biriyseniz muhtemelen bu 5 filmi daha önce duymuş hatta belki izlemişsinizdir. Her birinin kendince eksi ve artı yönleri olsa da benim hayran kaldığım işler olduklarını söyleyebilirim.

Neden hayran kaldığımı, yazımızın detaylarından anlatacağım ama öncesinde bu 5 filmin ne olmadığını söyleyeyim. Bu filmlerin neredeyse hiçbir dakikasında jumpscare (aniden ekrana çıkan korku dolu bir görsel vs.) ile karşılaşmayacağınıza emin olabilirsiniz.

Jumpscare’lerden benim gibi nefret eden ve korkutmak için oldukça basit bir yöntem olarak düşünenlerdenseniz, merak etmeyin filmlerin hiçbiri, bir dostunuzun yaptığı gibi evinizde gezerken bir köşeden çıkıp kalbinizi hoplatırcasına numaralar yapmıyor.

Ayrıca bu filmlerin hiçbiri slasher tarzı değil! Yani, bir psikopat insanları orada oraya kovalayıp yakalamaya ve canice öldürmeye çalışmıyor. Bu tarz da bana aşırı bayıcı gelmiştir hep. Sürekli izlerken “Neden böyle ormanın içinde bir kulübeye gidersiniz ki?”, “O soğukta o dağda ne işiniz var?” gibi sorular sorarak asla karakterlerle bağ kuramaz, hatta sorularımla ve bulduğum tutarsızlıkları film esnasında dile getirerek benle birlikte filmi izleyen arkadaşlarımı da uyuz ederdim. Bu yüzden bu türden hep uzak durur oldum.

İzleyeceğiniz tek bir filmde birileri bir şeyden kaçıyor olacak ama emin olun, arkasındaki fikir oldukça farklı ve merak uyandıran türden. Yani kimse kimseyi kaçırıp testere ile kesmeye çalışmayacak bu filmlerde.

Peki, filmler size ne vadediyor? Bu gerilim-korku film önerileri sizi ekrana nasıl kilitleyecek?

Bunların cevaplarına her bir filmi alt başlık olarak incelediğimde değinecek olsam da şunu söyleyebilirim: Bu filmler anlatıları ve konuları ile aklınıza kazınıp en azından birkaçını rahatlıkla çevrenize önerebileceksiniz.

Lafı daha fazla uzatmadan gerilim-korku film önerileri için sizleri listemize buyur edelim. Ben en az beğendiğimden hayran kaldığıma doğru sıraladım listeyi.

Farklı Bir Deneyim Yaşatan: Midsommer/ Ritüel (2019)

İsveççe adı Midsommar olan “The Ritüel” filmi; Ari Aster’ın kaleminden yazılan ve merceğinden yönetilen 2019 yılında yayına girip ne yazık ki pandeminin etkisi ile araya kaynamış, bazıları için gözden kaçırılmış korku, gerilim filmi.

Konusuna kısaca değinmek gerekirse: 90 yılda bir kere düzenleniyor olan bir festival için İsveç’e doğru yola çıkmış arkadaşların tamamen tahmin ettiklerinin aksine ilginç bir serüven yaşadıkları korku, gerilim ve psikolojik durumlarını konu alıyor.

İskandinav kültüründeki bazı pagan ritüellerin istemsiz bir şekilde parçası oluyorlar. İşin ilginç tarafı yazılan senaryonun öncesinde aslında sadece İsveçli kültistler arasında geçen basit bir slasher filmi olması. İyi ki bu fikirlerinden vazgeçmişler diyebilirim.

Bakmayın slasher özellikler de taşımıyor değil aslında. Sonuçta istekleri dışında bir alana, bilinçsiz bir şekilde kapatılmış insanlar mevcut ama öyle hadi şunu keselim, şunu doğrayalım gibi ucuzluklar yok. Aksine tamamen merak uyandıran, istemsizce bağ kurmanızı sağlayan, “ben ne düşünürdüm?” diye ara ara insana sorduran anlar var.

İzlerken gerçekten de bazı kısımlarda “bu olay cidden var mı?”, “gerçekten de böyle ritüeller yapılıyor mu?” gibi düşünceler içerisinde bulacaksınız kendinizi. Ve sizler filmi izlemeden, asla spoiler olmayan bir şey söyleyeyim: Evet, pek çoğu pagan tarikatlar tarafından gerçekleştirilmiş kurgu ritüeller.

Film; yönetmenin mükemmel kurgusu, görselliği muazzam bir şekilde meta olarak kullanmasıyla, arka planların her birinin işlevleştirilmesiyle, yapılan göndermeleri ve kesinlikle Florence Pugh’ın inanılmaz oyunculuğu ile sanat niteliğinde.

Neden?

“Peki bu kadar övdün, neden senin için beşinci sırada?” diye sorabilirsiniz. Bence film korku/gerilim kategorisi değil de sanat kategorisine daha uygun. Gerçekten de tüyler ürperten sahneler mevcut ama öyle içinize işleyen korku boyutu yok.

Film bittiğinde daha çok bir deneyim yaşamış gibi hissediyorsunuz. Hatta, pek çok arkadaşımın sıkıldığı hatırlıyorum izlerken. Çünkü dediğim gibi, çok sanat ve ekran hep parlak… Yani, her zaman germek için kullanılan siyahın ve grinin tonları yok filmde. Belki de bu bir eleştiri olabilir. İnsanları çiçeklerle hazırlanmış kıyafetler içerisinde dans eden kadınlarla korkutmak zor.

Doğaüstü Varlık Sevenler İçin: The Empty Man (Boş Adam) (2020)

Gerilim-korku film önerileri listemizde ikinci olan: Boş Adam. Bu film bir çizgi roman uyarlaması aslında. Belki de bu kadar iyi olmasının nedenlerinden en önemli sebebi bu. Cullen Bunn ve Vanesa R. Del Rey’ın yönettiği doğaüstü varlıkların işin içinde olduğu korku gerilim filmi.

Kaybolmuş bir kızı arayıp, onun izini sürmeye çalışan bir polisin; ilginç doğaüstü varlıklarla bir şekilde temas kurmasını anlatıyor kısaca film. Gizli örgüler, farklı olayların içinde kendini bulan adamın gerçeğin peşine düşmesini izlemek oldukça heyecan verici diyebilirim.

Özellikle gizemin korku ile yıkandığı filmlere ya da kitaplara hayransanız muhakkak şans verin derim.

Sürekli Takip Edilme Hissi: The Invisible Man (Görünmez Adam) (2020)

Gerilim-korku film önerileri arasında The Invisible Man oldukça ilginç bir kurguya sahip. Leigh Whannell’in kaleminden yazılan ve onun bakış açısıyla yönetilen bilim kurgu-korku türünde. Oldukça ilginç 2020 yapımı bir film kendisi.

Zengin bir adam ve teknoloji mühendisi olan Adrian Griffin’nin eşi Cecilia Kass, ondan hem fiziksel hem de mental taciz görmekte. Bir şekilde kocasını atlatmayı başaran Cecilia ondan gizlenmeye başlar. Bir süre sonra Adrian’ın intihar ettiği haberi ona gelir. Onun tüm birikimi eşine kalmıştır artık. Cecilia evine geri döner ve zamanla asla açıklayamadığı durumların içerisinde bulur kendini. “Görünmez Adam” tasviri de aslında bundan sonra başlar.

Bu filmi oldukça beğenmemin en temel nedenlerinden biri: Kadına şiddetin erkeğin hiç gösterilmeden “görünmezlik” sıfatı ile kadınlara bunu yaşatan erkeklerin değersizleştirip ekrana taşınması oldu. Elbette bunu yaşamamış ve asla yaşamayacak bir erkek olarak bir kadının neler hissettiğini anlamam imkansız.

Yine de ülkemin sınırları içinde de sıklıkla duyduğum bu durumu meta olarak sinema perdesinde görmek oldukça ilginç bir deneyimdi. “Görünmezlik” sıfatıyla aslında şu an ülkemde yaşayan pek çok kadının yaşadığı, sürekli “bir erkek beni takip mi ediyor?” düşüncesi üzerine kurgulanmış bir film.

Bence pek çok şeyi çok iyi özetlemiş. Ama taciz, şiddet gibi lafları duymak bile sizi üzüyorsa bu filmden uzak durmanızı tavsiye edebilirim.

Yeniden Uyarlama: Suspiria (2018)

Evet, gerilim-korku film önerileri listemizde geldik benim ilk ikime. Normalde yeniden uyarlama filmler pek beğenilmez. Ama Suspiria beni ilk izlediğimde çok etkiledi ki eski filmini izlemediğimi dile getireyim. Ve pek çok eleştiri eski filmin daha iyi olduğu kanısında.

1977 yılında Berlin’inde geçmekte hikâye. Susie Bannion dansçı olan genç bir kadın. Dünyaca ünlü olan dans okulu Markos Tanz Company’e bir şekilde katılmayı başarıyor. Susie’nin geldiği dönemde yine okulun fertlerinden biri olan Jessica kaybolmuş ama kaybolma nedeni gizemini korumakta. Okulun en ünlü ismi Madame Blanc. Onun öğretileriyle kendini çok geliştiren Susie ortada olan karanlıktan şüphe duymaya başlıyor.

Filmi bu kadar çok beğenmemin temel nedenlerinden biri, sahnelerin oldukça ilgi çekici olması. Her bir sahne hem renk tonları hem müzikleri hem de oyunculuklarla muazzam bir atmosfer sunmayı başarmış.

Kimilerine oldukça sıkıcı gelebilecek bu sahnelerin özellikle final kısmına hizmet ettiğini düşünüyorum. Yine benimle birlikte izlediğim arkadaşlarımın, bu görsel anlatılar karşısında oldukça sıkıldıklarını gözlemlesem de beni içine çektiğini söyleyebilirim.

Ne ki, filmi izlerken sıkılan pek çok arkadaşım bile bazı sahnelerde kendinden geçtiklerini, hatta aradan zaman geçtikten sonra o sahneleri aramızda konuştuğumuzu söyleyebilirim.

Klasik Hikâye, Mükemmel Anlatı: Hereditary (Ayin) (2018)

Geldik mi Hereditary’e… Benim için kesinlikle üstte yer alan film kendisi! Gerçekten abartmıyorum, korku-gerilim filmleri arasında izlediğim en iyi işlerden biri. Sizi gerim gerim geriyor, empati kurdurtuyor. Sahneleri ve müzikleriyle atmosferini zihninizin en derinliklerine yıkıyor resmen. Son kısmı dışında her anını çok beğendiğimi söyleyebilirim.

Ayin filmi, ilk filmini yöneten ve yazan Ari Aster’in kaleminden çıkma. Fark etmişsinizdir. Bu listede en az beğendiğim film de hayran kaldığım film de aynı kişiye ait. Filmin konusundan kısaca bahsetmem gerekirse; büyükannelerinin ölümüyle sarsılan bir ailenin bilinmeyen varlıkların kendilerine musallat olmasını anlatıyor. Çok sıradan bir konu olarak gözükse de inan bana sizi çoğu sahnesinde çok gerileceksiniz.

Burada Milly Shapiro’nun oyunculuğuna da ayrı parantez açmak gerekir kesinlikle. Eğer gerçek bir gizem, yine şahane sahnelerle arka planı unutulmayan bir korku filmi arayışındaysanız; Hereditay’iye bir şans verim derim.

Bizim film önerileri listemiz böyleydi. Aralarından izledikleriniz varsa yorumlarda dile getirebilirsiniz. Ya da “şuna bir şans vereyim” dediğiniz korku filmi hangisi oldu? Ayrıca sizlerin de daha farklı gerilim-korku film önerileri olursa yorumlarda buluşalım. Fikirlerinizi çok merak ediyoruz.

Emre Turan

Merhaba! Az yiyen, çok okuyan ve yazmaya iştahı tükenmeyen bir gastronomi uzmanıyım. 1998 doğumluyum. Gastronomi üzerine lisans eğitimimi 2020 yılında tamamladım. 2022 yılında ise yüksek lisans eğitimime başladım. Yıllarca Türkiye'nin önde gelen tarif/içerik sitelerinden birinde food editorlük başta olmak üzere; yemek stilistliği, yemek fotoğrafçılığı, şef asistanlığı gibi farklı işlerle uğraşıp ekibe destek verdim. Ayrıca son yıllarda gastronomiye dair iki romanla uğraşıyorum. Tabaklarda ve yemeklerde süs sevmediğim gibi cümlelerimi de süsten uzak, dengeli bir şekilde kullanmayı tercih ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir