Gaye Su Akyol: İstikrarlı Hayal Hakikattir!
Gaye Su Akyol hakkında konuşuyoruz bu kez!
Bugün bu satırlarda “İstikrarlı hayal hakikattir.” sözünün sahibini ağırlıyor olacağız. Bu sözü ilk duyduğumdan beri pek sevmişimdir. Kim midir bu sözün sahibi? Hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum: Gaye Su Akyol. Hep birlikte, Gaye Su Akyol ile isyan manifestolarının içinde gezinecek, Anadolu ejderleriyle burun buruna geleceğiz!
“Doğduğum ilk andan itibaren hatırladığım anılar hep müzikle alakalı şeyler“
Gaye Su Akyol’un dünyadaki hikâyesi 30 Ocak 1985’te İstanbul’da başlıyor. Ressam ve öğretmen emeklisi bir baba ile güzel sesli bir annenin; entelektüel bir ailenin kızı olarak Kadıköy ilçesinde büyüyen Akyol, DW Türkçe’ye verdiği röportajda şu cümleleri kuruyor:
“Doğduğum ilk andan itibaren hatırladığım anılar hep müzikle ilgili şeyler. Küçükken bana sorduklarında ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye, hep ‘Müzik yapacağım.’ ve ‘Resim yapacağım.’ derdim. Ergenliğimde, 13-14 yaşındayken ilk kez dinlediğim müzikleri hatırlıyorum. Erkin Koray, Moğollar, Selda Bağcan, Cem Karaca… Bu isimleri dinlerken yaşadığım duyguyu çok net hatırlıyorum. Evde sürekli Ruhi Su dinlenirdi mesela. Orada çok katmanlı, çok özel bir duygu var gerçekten.“
Çok sesli bir evde büyüdüğünü ifade eden sanatçı, birbirinden bağımsız gibi görünen farklı türde müziklerden beslendiğini ve beslenmeye devam ettiğini söylüyor. Keşiflerinin, kitapların, filozofların, hislerin, soruların eklenmesi ile ortaya çıkan müzik, onun müziği.
“Çok sevindim, kafayı yedim!“
Iggy Pop’un BBC’deki radyo programında kendisinin parçalarını çaldığını biliyor muydunuz? Başarılı sanatçı, bu konuda İstanbul Life’tan Barış Akpolat’a şöyle konuşuyor:
“Çıldırdım. İnanamadım. Çok sevindim, Kafayı yedim. Heyecandan yatağa attım kendimi. O sırada turnedeydik. Bir gece kalmak üzere Hollanda’da bir havalimanının oteline girdik. Odaya girdiğimizde Twitter’ı açtım ve birinin “Iggy Pop Gaye Su Akyol’u çaldı” gibi bir tweetini gördüm. Üstüne Youtube’a biri “I came from Iggy Pop / Iggy Pop’tan geldim” diye bir yorum yazmış. “Neler oluyor lan” diye coştum. Sonra BBC programını ve yaptığı o anonsu buldum. İsmimi Iggy Pop’un ağzından duyduğumda heyecandan yatağa kapaklandığımı hatırlıyorum. Önce ‘Şahmeran’ı iki hafta sonra da ‘Laziko’yı çaldı. The Stooges ve Iggy Pop’a 14-15 yaşından beri hayranım. Roll dergisinde karşıma çıktığında iştahla okurdum. Rock N’ Coke’da adam çalarken solda en öndeydim. Yaşım 18. Herif sahneden inip yanıma gelip elimi tutmuştu. Hani şu herkesi sahneye davet ettiği, topluca sahnede dans edilen konser…”
İlkokulu ve liseyi İstanbul’da okuyan Gaye Su Akyol, üniversite eğitimini ise 2002-2007 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi’nde Antropoloji bölümünde tamamlıyor. Antropoloji bölümünün yazdığı sözlere ve müziğine olan etkisi, katkısı hiç kuşkusuz çok büyük.
Bununla birlikte Akyol, ortaokuldan itibaren müziğin içinde yer alan bir isim. “Seni Görmem İmkânsız” adlı grupla tanınmaya başlayan Gaye Su Akyol, 2014’te çıkardığı “Develerle Yaşıyorum” albümü ile adından söz ettirmeyi başarıyor.
Gaye Su Akyol’dan Develerle Yaşıyorum!
2014, Gaye Su Akyol’un müzik kariyerinin en güçlü şekilde başladığı yıl oluyor. 9 şarkılık “Develerle Yaşıyorum” albümü dinleyiciler tarafından çok seviliyor. Çünkü kendine has ses tınısıyla, kendi sözleriyle, kendi müziğiyle ve hatta davulunu bile kendisinin çaldığı düzeyde bir emekle çıkıyor albüm.
Ekip arkadaşlarının “Doğru yolda mıyız?” şeklindeki soruları ve endişelerinin arasından sıyrılan, onları teskin ederek kendine olan güvenini gösteren ve başarılı olan bir sanatçı Gaye Su Akyol. Gitarlar, Anadolu esintileri, şiirsel tümceler, sükûnet…
Develerle Yaşıyorum işte böyle bir çalışma. Biraz kalp ve hayal kırıklığı içeren: Zaman Asla Affetmez, Ölü Bir Adama, Cehennem Meyhanesi, Ruhun Ölmüş Senin…
Öyleyse albümden en sevdiğim ile başlayabilirim bu kısma. “Biliyorum”da ne diyordu Gaye Su Akyol? Nasıl bir serzenişti o?
“Koşarak geldim,
Kaçarak gidiyorum.
Köşkünde yer yok bana,
Yeni yeni anlıyorum.
Bitmiş bütün cümlelerin,
Yosunlu ruhum, akıyorum.
Konuşma hiç, lüzum yok!
Her şeyi duyuyorum.
Rakıyı sensiz içeyim diye,
Köprüyü yalnız geçeyim diye,
Küllenip biteyim diye sevdirdin kendini, biliyorum.”
Kendimin Efendisiyim Ben & İstikrarlı Hayal Hakikattir
Develerle Yaşıyorum’un piyasaya sürülmesinden 2 yıl sonra, 2016’da Hologram İmparatorluğu da Gaye Su Akyol’un diskografisi içinde kendine yer buluyor. Hologram İmparatorluğu, Develerle Yaşıyorum’a göre oldukça hareketli, oldukça fantastik, oldukça eğlenceli. “Anlasana sana âşığım!” derken bile başı dimdik yukarıda; “Kendimin efendisiyim ben!”e açılıyor kapıları.
“Kendimin efendisiyim ben!
İster sevişirim, ister dövüşürüm.
Kâr zarar benimdir, kime ne?
İster saklarım, ister bölüşürüm.”
2018’de çıkan ikonik albümü “İstikrarlı Hayal Hakikattir”e değin Ferzan Özpetek’in “İstanbul Kırmızısı” filmi için “Kırmızı Rüyalar” parçasını çıkarıyor; 2017 yılında. 2018’de ise önceliği “Dip” dizisinin müziklerini Ali Güçlü Şimşek ve Görkem Karabudak eşliğinde yaratmak oluyor.
“Bu Dünya Niye Böyle” dışında tamamen enstrümantal olan bu albüm, dizinin gerilim yüklü ve heyecan dolu sahnelerini süsleyen ezgilerden oluşuyor. Hemen ardından ise “İstikrarlı Hayal Hakikattir” doğuyor nihayet.
Ben lise sonda iken çıkan ve bayılarak dinlediğim bu albümü ballandırarak sizlere anlatabilirim elbette. “İstikrarlı hayal hakikattir.” cümlesi sözü beni epey düşündürür ve etkilerdi. Bu yüzden şarkısını da hiç unutamadım Gaye Su Akyol’un.
“Al sazım anlat, ben yoruldum.
Sığamadım, her yerden kovuldum.
Denize yakışan martı gibiyiz.
Nereye eserse oraya gideriz.
İstikrarlı hayal hakikattir.
Ölüm var ve bu bir rüyadır.
Derdim derdine ortak olsun.
Salla be, hayat rakınroldur!”
Bu albümde de sazlar sözler, yalnızca Gaye Su Akyol müziğinde rastlanabilen ezgiler, Anadolu tadı, hayatla dalga geçiş, biraz gülüp geçiş, biraz yara ve tutku… Bunun dışında Laziko parçasında Karadeniz rüzgârları bile var!
Buradan Gaye Su Akyol tarzının yerel kodlara bağlı olduğu çıkarımını da yapabiliriz ayrıca: “Aslında hikâye biraz da kökleri tanımak, bu ülkenin nasıl acılar yaşadığının farkında olmak, bu ülkenin travmalarını ve yaratabildiği en özgün müziklerden birini görmek ve ona selam çakmak.” diyor Gaye Su Akyol.
İsyan, isyan alayına! Seni bana kırdırana, gemileri batırana!
Ardından 2020 yılında mini albümü (EP) olan “Yort Savul: İsyan Manifestosu!”nu sevenlerinin beğenisine sunuyor Gaye Su Akyol. “İsyan Manifestosu”, “Bittim ama Tamamlanmadım” ve “Şerefe” şarkılarını içeren bu albüm, 2018’den beri albüm özlemi hisseden hayranlarını mutlu ediyor tabii ki.
Adından da anlaşılacağı üzere bir başkaldırıyı temsil eden çalışma, Şerefe‘de hayata kafaya takmamayı salık veriyor. Bittim ama Tamamlanmadım‘daysa anlaşılamayan ve tutunmanın imkânsız olduğu hislerden bahsediyor bizlere.
Gaye Su Akyol ve Yeni Albümü Anadolu Ejderi
Gaye Su Akyol, benim bu yazıyı yazdığım sıralarda yepyeni, son model Anadolu Ejderi’ni bizlerle buluşturuyor. Önceki albümlerine kıyasla çok daha yoğun “Anadolu” ezgileri içeren son çalışması, 11 şahane parçadan oluşuyor.
Şairane şarkı adlarıyla ilk önce bir parçadan beklediğimiz derinliği doyuran Gaye Su Akyol, konu şarkı sözlerinin edebi yönü olduğunda bizleri yine düş kırıklığına uğratmıyor. Birbirinden özenli cümlelerin son Gaye Su Akyol stili ile birleşimi, kulaklarımızın pasını siliyor.
Nostaljinin ve medeniyetler beşiğinin modern ve özgün pratiklerle yeniden üretimi, Gaye Su Akyol’un son albümündeki tarzını oluşturan öğeler. Kör Bıçakların Ucunda, Artık Başka Bir Lisansın ve İçinde Uyanıyoruz Hakikatin, albümün geneline göre daha yavaş parçalar. Hatta Anadolu Ejderi ve İçinde Uyanıyoruz Hakikatin‘de sanatçı, Türkiye’nin geçmişinden bugününe siyasi iklimine dokunuyor.
“Dünya bizden küçükmüş.”
“En sevdiğim anılarım yaşanmadan öldü,
Ve bir ülkenin tüm güneşleri söndü o gün.”
Gaye Su Akyol: Kadın Gücü!
Ayrıcalıksız gruplara, LGBTİ+ bireylere, kadınlara, hayvanlara desteğini esirgemeyen sanatçı, müzik sektöründe ve genel manada kadının meslek hayatında yaşadığı zorluklar hakkında DW Türkçe’ye konuşuyor:
“Türkiye’de kadın olmak zaten belli bir mevzuyken o kadınların kendi olabilme davalarının önündeki engeller bambaşka bir hikâye. O engelleri atmamız gerekiyor. Hele bir durun da biz olalım yani gerçekten! Mesela yıllarca yaptığım müzikle ilgili şöyle bir soru gördüm. ‘Bunu sen yaptın da, arkasında kim var bunun? Kim buldu bu müziği? Sanki orada gizli bir erkek, bir eril kahraman var da ben konu mankeniyim.”
“Çünkü ne olursa olsun sen bir kadınsın. Bunun hepsini sen yapıyor olamazsın gibi bir fikir var arkasında. Tabii ki biz bir ekibiz. Ama bu benim fikrim ve bunu ben buldum. Prodüktörü de benim üstelik. Sözünü de ben yazıyorum, müziğini de ben yazıyorum. Çok sevdiğim dostlarımla çalışıyorum. Evet, onların da çok iyi fikirler kattığı bir ortam burası. Peki burada tam olarak kimi arıyoruz? Ben bunu yaptıysam, bunu başardıysam arkada nasıl bir güç olmak zorunda? Bir erkek mi olmalı gerçekten arkada? Bence soru bu. Kadınlara yönelik başarılarda hep bu var. Çok gizliden, ‘Şimdi sen başarılı oldun da, arkasında kim var onu söyle bize. İtiraf ediver.’ Bu gerçekten çok sinsi bir soru. Arkadaşlar, bazı kadınlar hiç kimseye ihtiyaç duymadan çok büyük şeyler başarabiliyorlar bu dünyada. Her şeye rağmen. ‘Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.’ Evet! Doğru. Çünkü kadınları ezerek önüne geçiyorsunuz. Bu yüzden.”
Biliyorum ve bildiğimden eminim ki Gaye Su Akyol hem sanatıyla hem duruşuyla hem de düşünceleriyle Türkiye’nin toplumsal dönüşümüne katkıda bulunan isimlerden bir tanesi. Sanatın toplumu dönüştürme gücünü çok iyi bilen ve kullanan bir sanatçı o.
Korkmayan, eleştiren, bedel ödemeye hazır bir kadın ve bir insan aynı zamanda. Şarkılarıyla, şarkı sözleriyle kulaklarımıza bayram ettirirken bizi gündedün rüzgârlarının içine almaya devam edecek. Biz de kendisini takip etmeye, onu sevmeye ve destek olmaya devam edeceğiz.
KAYNAKÇA
https://wannart.com/icerik/2211-cografya-kaderdir-tabusunu-yikan-kadin-gaye-su-akyol
https://bantmag.com/gaye-su-akyol-anadolu-ejderi/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Gaye_Su_Akyol
https://istanbullife.com.tr/roportajlar/gaye-su-akyol-her-kararimin-bedelini-odemeye-hazirim/
