Kadın

Feyruz: Turkuaz Sesli Kraliçe

Feyruz, Lübnanlı şarkıcı hakkındaki detaylı yazımız sizlerle. Bugün Feyruz’un sesinde buluşacağız bu satırlarda. Bu soğuk, cam ekranlar Feyruz sıcaklığını hissetmemizi engelleyemeyecek.

Feyruz; (Fairuz, Fairouz, Fayrouz), gerçek adı ise Nouhad Haddad… Mardinli matbaacı babası Wadi Haddad ile Lübnanlı Süryani-Maruni annesi Liza Alboustani’nin ilk kızları olarak ufak bir evde gözlerini açıyor dünyaya, 21 Kasım 1935’te. Baba Wadi Haddad, Osmanlı egemenliği zamanında Mardin’den sürgün edilmiş bir Süryani. Kendisinden sonra doğan kardeşlerinin adları Youssef, Hoda ve Amal.

Feyruz’un adı Feyruz olmadan önce, çocukluğunu Beyrut’un Hıristiyan bir mahallesinde geçiriyor, bazen ise büyükannesinin köyünde bulunuyor. Nouhad utangaç bir kız çocuğu… Çevresinde pek arkadaşı yok. Fakat büyükannesi onun en yakın arkadaşı. Kır hayatından hoşlanan küçük Nouhad, büyükannesine su pınardan su getiriyor, onun atlara bakmasına yardım ediyor. Su alıp gelirken ise yolda şarkılar mırıldanıyor. Büyükannesinin ağzından öyküler dinliyor mum ışığında.

Nouhad doğduktan sonra ailesinin taşındığı evi Lübnan Turizm Bakanlığı’nın yakın zamanda satın alarak müzeye dönüştürecek olması ise oldukça sevindirici. Nouhad nerede yetişmiş, nerede ilham kazanmış ve nerede “Feyruz” olmaya adım adım yürümüş; işte Sabah Bülbülü’nü tanımak o evi görmekle anlamlanabilir. Bizlere de kısmet olur mu dersiniz bir gün?

Feyruz Olmadan Önce: İlk Keşfedilme Zamanı

Feyruz
Feyruz’un büyüdüğü ev, Beyrut/Lübnan.

Feyruz, müzik yolculuğuna okul korosunda başlıyor. Henüz 11 yaşındayken güzel sesiyle müzik öğretmeni Mohammed Flayfel tarafından keşfediliyor. Kendisi ayrıca eski söz yazarlarından. Nouhad, Flayfel’den Kur’an okumasını da öğreniyor. Öğretmeni, babasını Nouhad’ın konservatuara gitmesi hususunda ikna etmeyi başarıyor. Kardeşinin de onunla birlikte aynı okula gitmesi kaydıyla. Ardından, Lübnan radyosunun bir çalışanı olan Halim el Roumi onun yeteneğini fark ediyor.

Böylelikle Nouhad, Lübnan radyosunun korosunda şarkıcılık mesleğini icra etmeye başlıyor. Bundan böyle, sahne ismi “Feyruz” oluyor. İsminin hikâyesinden söz etmişken anlamını açıklamadan da geçmeyeyim elbet. Feyruz, “turkuaz” anlamına geliyor. Bu yüzden ona “Turkuaz Sesli Kraliçe” diyoruz. Hatta onun için bir söz bile yaratılmış: “Al Lebnaniya ikhtalafou aala kel shi ila Fairouz.” Türkçesi: “Lübnanlılar Feyruz dışında hiçbir konuda fikir birliğine varamazlar.”

Rahbani Kardeşler ile Tanışma

Lübnan Radyosu korosunda günler Feyruz için her zamanki gibi ilerlerken, kaderini değiştirecek -gerçekten kaderini değiştirecek, mübalağa olsun diye kullanmıyorum bu sözü- bir tanışma yaşanıyor. Assi Rahbani ve Mansour Rahbani kardeşler. Peki ne var bu tanışmanın ardında, neden bu kadar özel ve önemli? Çünkü Assi Rahbani ve Mansour Rahbani, Feyruz için besteler yapıyor. İlk besteleri “Etab” başarılı oluyor.

“Kalbime seni sevdiğimi çocukluktan öğrettim…”

Etab, Feyruz için ışıldadığı ve Arap dünyası tarafından tanındığı bir çalışma oluyor. Yalnızca Arap dünyasında değil, Batı’da da ses getiriyor Feyruz.

Aşk, Evlilik ve Kariyerde İlerleme Dönemi

Fairuz Kimdir

Feyruz, bir süre Assi Rahbani ve Mansour Rahbani ile çalıştıktan sonra Assi Rahbani ile aralarında bir aşk doğuyor. Ne yazık ki bu aşkın doğuşu ile ilgili yeterli bilgimiz bulunmuyor. Merak ediyordum doğrusu. Feyruz gibi duygulu bir kadının sevgilisi olmak nasıldır, Feyruz nasıl âşık olur ve âşık olduğunda neler yapar? Artık tümüyle hayal gücümüze kalmış… Birazdan bu aşkın Feyruz tarafından bahsedeceğim ama, Assi’den dinlemek lâzımdı aslında Feyruz’un eşi olmayı.

Feyruz âşık olduğunda ne yapar? Feyruz âşık olmuştu ve evlenmişti Assi Rahbani ile. Tarih 23 Ocak 1955. Evliliğinin ardından Assi Rahbani’nin dini inancı olan Yunan Ortodoks inancını benimseyen sanatçı, kilisede ilahiler söyledi. Hem de uzun yıllar boyunca. Bunlardan oluşan bir albüm bile çıkardı.

Feyruz ve Assi’nin Ziad, Layal, Hali ve Rima adlarında dört çocukları oldu. Ziad, ebeveynlerinin yolundan giderek bestekâr ve müzisyen olmayı tercih etti. Rima, müzik olmasa da yine sanatın yolundan gitti ve fotoğrafçılık ile yönetmenlik ilgi alanları oldu. Layal ne acıdır ki, 1987 yılında beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Hali ise çocukluğunda geçirdiği menenjit rahatsızlığı nedeniyle felce uğradı.

Feyruz ve Assi İlişkisi: Feyruz’un Ağzından

Feyruz Kimdir

Feyruz, eşi Assi’den şöyle bahsediyor:

“Assi çok yaratıcıydı. Ben de yeni fikirlere oldukça açıktım. Bayağı münzevi bir hayat yaşadık. Sosyal ilişkilerimiz azdı. İşimiz tüm hayatımızı kaplıyordu. Gece gündüz çalışıyorduk. Sanatım benim hayatımdı. Diğer hayat; gerçek hayat bana sahte görünüyordu. İlişkimiz, ailelerimiz ve evliliğimiz belki de sanatımızın üzerinde çalışmamız için ihtiyacımız olan şeylerdi. Günün 24 saati… Assi çok talepkâr, çok sertti. Ve bu önemliydi çünkü ben bu sertliğin bir ürünüyüm. Atmam gereken her yeni adım beni korkutuyordu. Her seferinde başarısız olacağımı düşünüyordum. Ama Assi ısrar ediyordu. Benim kabiliyetli olduğumu hissediyordu, ben kendim bunun farkında olmasam bile. Onun bana biçtiği rolü üstlenebileceğimi hissediyordu. Yaptığım hiçbir şey kendi seçimim değildi. Bütün seçimler onundu. Her zaman korkuyordum, reddetmeye çalışıyordum ama onun fikrini değiştirmek imkânsızdı.”

“Onun benim fikrime ihtiyacı yoktu. Var olan tarza karşıt yeni bir müzik türü yaratıyorduk, yeni bir dalga. Bizden hiç de hoşlanmıyorlardı. Fakat bu uzun sürmedi. O kadar kararlıydık ki insanların bizim hakkımızda ne düşündüğünü umursamadık. Sadece ilerlemeye ve sebat etmeye devam ettik. Şafak sökerdi ve bir pencere açana kadar farkında olmazdık. Stüdyodan ne zaman çıkacağımızı hiç bilmezdik. Biz çalışırken zamanın önemi yoktu. Yıllarca böyle sürüp gitti.”

Feyruz, Assi ve Mansour kardeşlerle çalışmak konusunda ise şöyle konuşmuş:

“Çevremde Assi ve Mansour’un olması işlerimi kolaylaştırdı. Birbirimizi tanıyorduk, aynı yolun yolcusuyduk. Tabii ki bu alanda daha rahat hissettim ve bu alan genişliyordu; şarkılardan müzikallere, operetlere… İşimiz çeşitleniyordu, daha da ilginç hâle geliyordu. Ve benim onlara olan hayranlığım büyümeye devam etti. Doğru yerde olduğumu hissettim; sevdiğim, galiba bilmeden de arayıp durduğum bir yerde.”

Assi, uzun ve yoğun bir konser temposunun sonucunda rahatsızlandı. 1972 yılında beyin kanaması geçirerek hastanede kaldığı süreçte hayranları ellerinde mumlarla kapısının önünde bekliyordu. Bir yılın ardından eşiyle beraber sahnelere döndü.

Siyasi Görüşleriyle Feyruz’u Tanımak

Sanatçı, Cezayir’in darbe ile göreve gelmiş 2. başkanı Houari Boumedienne’e özel konser vermesi için çağrıldığında bunu reddetti. Bu reddediş, şarkılarının 6 ay boyunca Lübnan radyolarında çalınmaması ile sonuçlandı. Feyruz sadece halk için konser vereceğini savunarak almıştı bu kararı. Kendisi için dezavantaj gibi görünen bu durum, daha popüler olmasını sağlayarak bir avantaja dönüştü. Ardından Lübnan İç Savaşı karşıtı bir tavır sergiledi Feyruz. Lübnan İç Savaşı ile beraber birçok ünlü isim Lübnan’ı terk etmeyi tercih etti. Fakat Feyruz kalmayı seçti. Bu süreçte ülkesine “Le Beirut” şarkısını yazdı. Seher Polat’ın Türkçeye çevirisiyle:

“Beyrut’a…

Kalbimden selam olsun Beyrut’a.

Denizine ve evlerine de öpücükler.

Ve eski bir denizcinin yüzüne benzeyen taşlarına da.

O, halkın ruhundan yapılmış bir şarap.

O, anavatanından bir ekmek ve yasemin esintisi.

Peki şimdi ne hâlde onun tadı?

O, ateş ve duman tadında şimdi.

Beyrut’un olsun!

Külden bir zafer Beyrut’un olsun!”

İç savaş sürerken Feyruz kendi ülkesinde Petra Opereti haricinde hiç konser vermedi. Ancak yurtdışındaki konserlerine ise devam etti. Rivayet odur ki savaş esnasında Feyruz çalınınca silahlar susarmış…

Savaşın ardından ilk konserini harap hâldeki Şehitler Meydanı’nda verdi. Yıl 1994…

Eşi Assi’nin vefatının ardından iş ilişkilerinde değişikliğe giden sanatçı, yoluna oğlu Ziad, Philemon Wehde, Joseph Harb, ve Rahbani kardeşlerin en küçük üyesi Elias Rahbani ile devam etti. Bu yeni ekip, ona Batı enstrümanları ile çalışma perspektifi sunmuştu.

Üzülerek, Özeten Feyruz

Feyruz Kimdir

Feyruz, Arap coğrafyasında her daim barıştan yana olmuştu. Duruşuyla kitlelerin sevgisini, saygısını kazandı. Hatta Lübnan’ı ziyaret edenler, kahvaltı vaktinde açık olan pencerelerden sokaklara Feyruz şarkılarının yayıldığını söylerler. Feyruz, Lübnanlıların uyanır uyanmaz dinledikleri sanatçıdır. Onun içindir ki “Sabah Bülbülü” diye de bir ad verirler ona. Kadife gibi yumuşak sesiyle uyandırır ülkesinin insanlarını. Yani sıcacık bir fincan kahve gibi…

Feyruz’un yaşamı, 2015 yılında Fransız yapımı bir belgesel filmde anlatıldı. Ayrıca kendisi şarkıcılık ve müzisyenliğin dışında birçok sinema filminde ve müzikalde de rol aldı. Yusuf Şahin’den Bayya’al-Khawatim (Rings’ Salesman), Henry Barakat’ten Safar Barlik (The Exile) ve Bint al-Haris (The Daughter of the Watchman) gibi filmler bunlar.

Ülkemizden de birçok ünlü sanatçı, Feyruz’un parçalarına Türkçe aranjmanlar yapmış. Hemen örneklendirelim. Ajda Pekkan’ın “Sana Neler Edeceğim” şarkısı, Feyruz’un Ka’an Azzaman şarkısının Türkçe versiyonudur. Erkin Koray’ın “Eyvah”ı “Waynon”, Ferdi Özbeğen’in “Elini Sallasan”ı “Ya Ya Nassini”, Neşe Karaböcek’in “Kısmet”i “Nehna Ouel Amar Jirane“, Mehmet Taneri’nin “Bir Zamanlar“ı “Konna Netlaka“… En sevdiklerimden biridir Konna Netlaka. Gerçi konu Feyruz olunca bir “en” seçmek epey zor, tahmin edersiniz ki.

Sabah Bülbülü, Turkuaz Sesli Kraliçe, Lübnan şarkıcılığının First Lady’si… Feyruz, bugün 86 yaşında. Ortadoğu romantizminin en dokunaklı örneklerini yıllar, yıllar sonra bile hâlâ hayranlıkla dinletiyor sevenlerine. Politik görüşleri ve sanatını en hakikatli biçimde kaynaştırması, sanatın devrim yaratma gücünü hepimize anımsatıyor bir kez daha.

KAYNAKÇA

https://www.evrensel.net/haber/338484/hadi-feyruza-kulak-verin-evet-bir-umut-var

https://www.gzt.com/mecra/mardinden-beyruta-bir-kralice-hikayesi-feyruz-3116599

https://www.gzt.com/mecra/feyruzun-cocuklugu-bu-evde-gecti-2911857

Benan Çelik

24 Mart 2000 tarihinde İstanbul’da doğdum. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Kazan Kültür ve Tabure Kültür Sanat dergisinde içerik üreticiliği yapmaktayım. Çocukluğumdan beri yazı yazmaya tutkunum; şiir, öykü, deneme, makale, şarkı sözü ve film senaryosu gibi türlerde ürünler veriyorum. Dünyayı sinematik değer uğruna romantize ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir