Psikoloji

Obsesif Kompulsif Bozukluk: Benden Bu Kadar

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) kişilerin kontrol edemedikleri, yineleyen davranışlardan oluşan ve anksiyete yaratan bir bozukluktur. Hepimiz hayatımızda zaman zaman endişe ve takıntı haline girdiğimiz durumlarla karşılaşmışızdır. Ancak obsesif kompulsif bozukluk; basit bir takıntı olmaktan uzak, tekrarlayan davranışlar içeren çok daha kapsamlı bir bozukluktur. Ayrıca, yalnızca takıntı olarak sınırlandırabileceğimiz bir bozukluk değildir. Semptomları ve davranışları kişiden kişiye göre de oldukça değişiyor. Yazımın devamında OKB’nin farklı bir örneği olan Benden Bu Kadar filmindeki Melvin karakterinden bahsedeceğim. Fakat öncesinde OKB’yi tanıyarak başlayalım.

OKB Nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk, obsesyon ve kompulsiyon olmak üzerek iki bölümden oluşuyor. Böyle söyleyince sanki çok terimsel ve uzak ifadeler gibi anlaşılabilir. Fakat birazdan açıkladığımda oldukça bize yakın ve yaşantımızdan kavramlar olduklarını anlayacaksınız.

Obsesyon, kişilerin sürekli düşündükleri ve artık düşünmekten rahatsızlık duydukları düşünce veya dürtülerdir. Kişiler bu düşünceleri zihinden uzaklaştırmakta zorlanır. Zamanla bu durum anksiyeteye dönüşür.

Kompulsiyon ise zihinde sürekli dönüp duran düşünceleri uzaklaştırmak için kişilerin kendilerine özel rahatlamak için geliştirdikleri yineleyici davranışlar veya zihinsel düşüncelerdir. Örneğin evden çıktığınızda; ocağın, ütünün, kapının açık kaldığına dair bir şüpheniz var. Bu düşünceler her evden çıkışınızda bir türlü aklınızdan çıkmıyor. Bu bir obsesyondur. Fakat ocağı defalarca kontrol etmek veya çıkmadan ütünün fişinin çıkık olduğuna dair her gün fotoğraf çekmek aklınızdaki düşünceleri rahatlatıyorsa bu davranışlar da kompulsiyondur. Eminim aramızdan çoğunun farkında olmadığı veya bilerek yaptığı böyle davranışlar vardır. 

Her Takıntılı Davranış OKB midir?

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Tabii ki hayır. Her takıntılı davranışın OKB olarak görülmesi psikoloji mitlerinden yalnızca bir tanesi.

Titiz olmak, kontrolcü olmak, evden çıkarken kontrol edip tehlikelerin önüne geçmeye çalışmak bazen kişilerin hayatlarının içinde oturmuş kontrol davranışları olabilmekte. Bunlar elbette yalnız başına hastalık belirtisi değildir. Fakat evi sürekli pis hissedip her gün defalarca süpürge yapmak, evden çıkmadan her gün saatlerce kontrol için vakit ayırmak kişilerin günlük hayatlarını etkileyebilen şiddetli ve yoğun olan davranışlardır. Dolayısıyla burada aslında kıstas yapılan rahatlama davranışının (kompulsiyon) kişinin günlük hayatını yaşamasına engel olup olmadığıdır.

OKB Tanısının Koyulabilmesi İçin Hangi Kriterler Vardır?

Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda veya orijinal adıyla DSM’de (APA, 2022) OKB tanısının koyulabilmesi için bazı semptomların var olması gerekir. İlk olarak OKB’li kişilerde hem obsesyon hem de kompulsiyon davranışının birlikte olması gerekir. Yani, yalnızca takıntınızın olması veya yalnızca kontrol davranışlarınızın görülmesi sizi OKB yapmaz.

İkinci kriter ise obsesyonun veya kompulsiyonun kişinin günlük hayatında bir saatten fazla vakit alması veya kişinin hayat verimini düşürmesi gerekir. Örneğin, gün içinde temizlik takıntısından kaynaklı el yıkamaya toplam bir saatten fazla vakit ayırmak bu kriteri karşılayabilir. Diğer bir kriter ise bu davranışların medikal bir sağlık durumuyla veya ilaç kullanımıyla alakalı olmaması. Yani tamamen ruhsal bir bozukluk olması gerekir. Örneğin sağlık probleminden kaynaklı kullanılan bir ilacın yan etkisinden kaynaklı düşünme bozuklukları OKB tanısı koymak için yeterli bir semptom değildir.

Benden Bu Kadar Filminin Konusu

Benden Bu Kadar (As Good As ItGets, 1997); yönetmenliğini James L. Brooks‘un üstlendiği, başrolünde Jack Nicholson ve Helen Hunt’un yer aldığı oldukça etkileyici bir film. Filmin başkarakteri Melvin Udall. Başkarakterimiz, obsesif kompulsif örüntüler gösteren, zor bir insan. Fakat bir o kadar da başarılı bir yazar. Filmde onun Yahudi ve siyahilere karşı bir ayrımcı takıntısının olduğunu görüyoruz. Ayrıca hayatının rutini haline getirmiş yazımın devamında bahsedeceğim bazı obsesif kompulsif davranışları var. Bir gün Melvin’in komşusu Simon saldırıya uğruyor. Melvin ise ona yardım etmek zorunda kalıyor ve bir anda hayatı değişmeye başlıyor.

(Yazının devamı –spoiler– içermektedir.)

Bozukluk mu Yoksa Yaşam Tarzı mı?

benden bu kadar

Melvin neredeyse 60 kitap yazmış ama yazmaya devam eden oldukça üretken bir karakter. Aynı zamanda disiplinli ve üretim stili de biraz farklı bir yazar. Ancak bazı obsesif kompulsif özellikleri var. Örneğin, her gün aynı saatte ve aynı yerde kahvaltısını yapıyor. Ayrıca dışarı çıkarken titizlikten dolayı eldiven takıyor, eve gelince ise kapıyı defalarca kilitliyor. Kullandığı sabunu bir kez daha kullanmıyor ve ellerini sıcak suyla yıkıyor.

Filmde Melvin’in evinin çoğu yerinde kalıp sabunlar görüyoruz, restoranlarda ise kendi çatal-bıçağını kullanıyor. Yazı yazarken rahatsız edilmekten nefret ediyor ve rahatsız edilmesinin yazma motivasyonu düşürdüğünü düşünmekte. Ayrıca rutin işlerini yaparken bazen yüksek sesle sayılar sayıyor. Kısacası, hayatında her şey düzen içinde olsun istiyor, kuralları olan izole bir hayata sahip.

Melvin’e Psikolojik Bir Bakış

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Bu davranışlara psikolojik olarak baktığımızda obsesif belirtilerin olduğunu görebiliriz. Fakat Melvin için bunlar yazılarının başarısını getiren faktörler. Bu yüzden aslında bizim psikolojide bir bozukluk olarak nitelendirdiğimiz davranışlar düşünüldüğünde, Melvin için başarısının sırrı olan bir yaşam stili. Böyle bir durumda, kişi bu yaşamdan memnun olduğu müddetçe bunu bozukluk olarak nitelendirmeli miyiz açıkçası tartışmaya açık. Hem obsesif olup hem de bu kadar üretken olması bence olumlu bir özellik. Fakat örneğin Melvin rutinlerini gerçekleştirirken günlük işlerini veya sorumluluklarını yerine getiremeyecek durumda olsaydı, bu duruma farklı mı yaklaşırdık?

Melvin’in ikili ilişkilerine baktığımızda da yaşadığı kuralcı ve izole hayatın izlerini görüyoruz aslında. İlişkilerinde kendi kuralları ve denetiminin olması da obsesif kompulsif belirtilerinden biri. İnsanlardan uzak yaşama isteği bir noktada iletişim kurmakta onu zorlamaya ve duygularını ifade edememesine neden oluyor. İlişkilerine duygulardan daha çok mekanik bir şeymiş gibi bakıyor. Özellikle hayatına giren yeni kişilerin onun rutinlerini bozabilme ihtimalinden dolayı da tedirgin oluyor.

Karşılaştığı sorunlar karşısında radikal, kökten ve duygusallıktan uzak çözümler bulmaya çalıştığını ve kaçınma davranışını görüyoruz filmde. Ayrıca, karşısındaki insanları duygulardan ve empatiden bağımsız yönetmeye onların da hayatını düzene sokmaya çalışmasını görüyoruz bazı sahnelerde. Örneğin, uzun bir süre sonra kendi isteğiyle psikoloğa gidiyor ama psikolog onunla görüşmek için müsait olmadığını söylediğinde, diretip ortamı yönetmeye çalışıyor.

Peki Neden?

Freud’un psikoseksüel gelişim kuramına göre, 1-3 yaş arası anal dönemi ifade eder ve bu dönemde çocuk tuvalet eğitimi almaya, tuvalet kavramını hayatına oturtmaya çalışır. Fakat bu dönem içinde ailelerin eğitim verirken oldukça sabırlı, sakin ve baskı kurmadan bunu yapması gerekir. Eğer aileler bu dönem içerisinde fazla baskıcı ve ceza uygulayıcı olurlarsa çocuk yetişkinliğinde fazla kuralcı ve disiplinli olabilir. Dolayısıyla bu tip baskıcı bir geçmişe sahip olma ihtimali Melvin’i şimdiki yaşamında obsesif semptomlar göstermesine sebep olmuş olabilir.

Filmde Melvin’in geçmişini çok fazla göremediğimiz için obsesif olmasının sebeplerini tamamen çocukluğunda yaşadığı şeylere bağlayamayabiliriz. Fakat özellikle anne ve babasının yaşam stili, ikili ilişkileri, baskıcı oluşları bu duruma sebep olmuş olabilir veya gördüğü şeyleri tekrarlıyor olabilir. Bunların yanı sıra, biyolojik ve çevresel faktörler de etkili olmuş olabilir. Örneğin, ailesinden veya akrabalarından biri OKB’li ise yapılan çalışmalara göre hastalıklı bir gen aktarımı OKB riskini arttıran bir faktördür.

Tedavi Yöntemleri

Filmin sonuna doğru, Melvin’in duygusal anlamda birilerine bağlanmaya başlamasıyla takıntılarının ve kurallarının esnemeye başladığını görüyoruz. Bence özellikle sevgi ve inanç filmde ön planda kullanılmış. Melvin, Carol ile duygularının üzerine konuşmaya, onları keşfetmeye ve kendini açmaya başladığı için aslında kendisiyle de yüzleşmeye başlamış oluyor. Bu, obsesif hastaların bu yolla iyileşebileceği ve tedavilerinin bu olması gerektiği anlamına gelmiyor ama en azından filmde bu etkili olmuş diyebiliriz.

Günümüzde OKB’nin çeşitli tedavi yöntemleri var ama hiçbiri tam anlamıyla net ve kesin bir çözüm değil. Fakat yine de en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri bilişsel terapi. Bu terapide kişinin kaygılarına odaklanılarak farkındalık yaratılmaya çalışılır ve sonrasında kaygılı düşüncelerin veya takıntılarının sıklığı ve şiddeti azaltılmaya çalışılmakta. Bu tedavi yönteminde genel amaç hastalıklı veya takıntılı olan düşünceyi sağlıklı bir düşünceye çevirmektir.

Diğer bir yöntem ise davranışçı terapi. Bu terapide hastadan önce yaşadığı takıntı ve zorlantıları listelemesi sonra ise bunları puanlaması istenmekte. Listedeki sorunların önem ve şiddet sırasına göre örnek çözümler sunularak kişilerin bu çözümleri sosyal hayatlarına entegre etmeleri beklenmekte. Psikolog bazen bu örnek çözümleri bizzat kendisi de danışana örnek olarak gösterebilmekte.

Son olarak diğer önemli bir yöntem ise ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde genelde benziodiazepin ana maddeli ilaçlar, antidepresanlar, serotonin ana maddeli ilaçlar kullanılabilir. Ancak ilaç başlı başına bir noktada etkili olsa da psikoterapi ile birlikte kullanıldığında çok daha fazla etkilidir.

KAYNAKÇA

American Psychiatric Association. (2022). Diagnosticand Statistical Manual of MentalDisorders, TextRevision Dsm-5-tr (5th ed.). Amer PsychiatricPubInc.

Wikipedia contributors. (2006, October 19). Obsesif kompulsif bozukluk. Vikipedi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Obsesif_kompulsif_bozukluk#:%7E:text=Obsesif%2Dkompulsif%20bozukluk%20(%20OKB%20),zihinsel%20ve%20davran%C4%B1%C5%9Fsal%20bir%20bozukluktur.

Wikipedia contributors. (2007, October 5). Benden Bu Kadar. Vikipedi. https://tr.wikipedia.org/wiki/Benden_Bu_Kadar

Beytiye Nur Turhan

2000 yılında Bursa’da doğdum. Liseyi Bursa Ulubatlı Hasan Anadolu Lisesi’nde okudum. 2018 yılında girdiğim ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde 4. sınıf öğrencisiyim. Lisans sürecim bittiğinde klinik psikoloji üzerine yüksek lisans yaparak eğitimime devam etmek istiyorum. Psikoloji ve psikolojinin ilgili olduğu her alanı okumaktan, yazmaktan ve dinlemekten oldukça keyif alıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir