ÖNERİ

Kitap Önerisi: Aşka Özür Diletmem

Kitap Önerisi köşemizde bugün dram ve romantik temaları başarıyla taşıyan yeni dönem romanlarından Aşka Özür Diletmem eserini masaya yatırıyoruz.

Yazarı Dilek Görmez olan roman, bu sene ikinci baskısını görmüş. İnkılap Yayınları’ndan elimize ulaşmış. Tam 200 sayfalık eserde yer alan karakterler şu şekilde:

  • Ada
  • Toprak
  • Sibel
  • Efe
  • Ada’nın babası

Kitabın içine doğru yapacağımız mini yolculuğumuza buyurun…

Kitabın Konusu

Kitap Önerisi

Kitap önerisi olarak sunduğum Aşka Özür Diletmem eserinde oldukça dertli bir baş karakteri önünüze koyuyoruz: Ada…Kitabın kapağı, bizi kalbindeki acı çok iyi tasvir edilmiş bir kadın çizimi ile karşılıyor ki bu kapak bizi neler beklediği konusunda fikir veriyor.

Aile içi travmaları olan Ada, annesinin intiharını babasına yükleyerek geçirdiği yılların ardından kanser olur. Ada toksik bir ilişkilerle çevrili hayatından bir an çıkıp baktığında mutlu bir aşka kucak açar. Bu aşk onu nereye kadar taşıyacak, merak eder. Toprak ise sakız gibi uzayan evliliğinden çıkar yol bulamayan, mutsuzlukla örülü duvarlarını aşkla birlikte indiren ve kalbini Ada’ya adayan bir aşıktır.

Ada’nın babası ise kızının mutsuz bir çocukluk geçirmesinde başrol oynayan, karısının ölümüyle kızının içine düştüğü kasvetli yaşamının mimarıdır. Baba ve kız normal bir ilişki kuramaz ama kanser aralarındaki bazı şeyleri yerinden oynatır. Toprak’ın eşi, Sibel hayatını çocuklarına adadığı için hep bir şeyleri ıskaladığını düşünen parlak bir mimardır. Ada’nın eski sevgilisi Efe ise kendini hala Ada’ya bağlı hissetmektedir.

Bu ilişkiler üçgeninde, Ada hastalığı yüzünden zamanının daraldığını öğrendiği gün dağılmış bir halde Toprak’ın deyimiyle kamikaze gibi otoyolda araba kullanırken Toprak’ın radarına girer. Duygusal boşlukta olan bu iki insanın karşılaşması büyük bir aşkı doğurur. Biri evli biri kanser olan bu iki kişiden acaba kim aşka özür diletmem diyebilecektir?

Kitabın Yorumu

Kitap önerisi olarak bu kitap sadece romantizm ve dram severleri avucuna almıyor. Benim gibi bu tarza yakın olmayanları da yakalıyor. Kitaptaki diyaloglar oldukça canlı. Karakterlerin fevri ve yüksek duyguları okuyanı konuya inandırıyor. Ada’nın hayatındaki yalnızlığı, denizin ortasında bir kalan ada metaforuyla kafamızda yerini kolayca.

Ada toprağını bulmuştu.

Sf: 82

Bu alıntıda olduğu gibi karakterin boşluklarını dolduran bir karakter olan Toprak’ın aşk karşısında varını yoğunu bu bağa adamaya hazır olması, onu romantiklerin okumak isteyeceği bir karakter yapıyor.

Ada’nın kanser olmasıyla ilgili aile örüntüleri detaylı bir şekilde kitapta ele alınıyor. Nitekim Ada’nın neden hasta olduğuna ikna oluyoruz. Kitapta parasal sıkıntısı olmadığı için hayatı gönlünce yaşayan karakterler görüyoruz. Hayalleri var eden paraysa ve bu hikâyede bol bol somutlaşan hayallere tanık oluyoruz. Ama karakterler varlık içinde yokluk misali duygusal olarak çöküş yaşıyorlar. Sonuçta bu da kitabın kısa konusunu oluşturuyor.

Aşk romanı okumayı seven sevmeyen her okuyucuya kitap önerisi olarak tavsiye ederim. İyi okumalar.

E. Nihan Acar

Multi-disiplinli bir alanda akademik arayışını sürdüren bir fenci- sosyolog olarak, peri masallarına ve bilime aynı anda inanan bir edebiyat hayranıyım. Fantastik ve bilim kurguya bayılırım. Üretkenliğimi sınadığım görsel tasarım, müzik ve sahne sanatlarından sonra edebiyat kıtasında arayışıma devam ediyorum. Kendimi bildim bileli okuyor ve yazıyorum. Online ve yazılı edebiyat platformlarında yayınlanmış kitap analizleri, inceleme ve öykülerim mevcut.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir